fan

  1. Noun, Sports taraftar
  2. üfleç, vantilâtör.
    electric fan: vantilâtör.
    ceiling fan: tavan vantilâtörü.
  3. yelpaze.
    fan-shaped: yelpaze biçiminde.
  4. yelpaze biçiminde nesne (kuşun kuyruğu vb.).
  5. pervane, pervane kanadı.
  6. yeldeğirmeni kanadını rüzgâra karşı tutan kuyruk.
  7. (bir şeye) hayran/düşkün/tutkun/müptelâ/meraklı kimse.
    sport fan: spor düşkünü.
    movie fan:
    sinema müptelâsı/meraklısı.
  8. hava vermek/üfletmek.
  9. serinletmek.
    The breeze fanned their hot faces.
  10. (a) yelpazelemek, (b) el vb. sallayarak kovmak.
    She fanned the flies from the sleeping child.
  11. körüklemek.
    We fanned the fire to make it burn brighter. His rudeness fanned her anger.
    to
    fan emotions: heyecanları körüklemek, kışkırtmak.
  12. esmek.
  13. (harman) savurmak.
yelpaze biçiminde lığ: hızı birden azalan nehrin bıraktığı yelpazeye benzer toprak birikintisi.
birikinti konisi Noun, Geography
soğutma fanı Transport
soğutma fanı Transport
aspiratör
dışarı atma körüğü
sinema delisi
katlanır yelpaze
maden ocağı körüğü
sinemasever .
sinema meraklısı
yelpazeyi açmak Verb
vantilatör
sporsever
aspiratör
vakum vantilatörü
emici körük
yelpaze anten
vantilatör kayışı
fan pervanesi Transport
pervane
(bir sinema yıldızına vb.) hayranlar kulübü Noun
yelpaze dansı: çıplak veya yarı-çıplak bir kadının yelpaze kullanarak tahrik edici hareketlerle yaptığı
dans.
fan dancer: yelpaze dansözü.
Noun
tahrik etmek Verb
alevlendirmek Verb
koni şeklinde nehir yığıntısı. Noun
mevcut bir eser temel alınarak yazılan eser Noun, Art

turbofan ile ayni anlama gelir. yelpaze-jet (motoru). Noun
yelpaze-jet motorlu uçak. Noun
hayranlık mektubu: hayranlarının artistlere vb. yazdığı mektup. Noun
kapı üstündeki açık yelpaze şeklinde pencere
hayranlık mektubu: hayranlarının artistlere vb. yazdığı mektup. Noun
fan letter Noun
fan motoru Transport
pina Noun, Zoology
yelpazelenmek Verb
yelpaze gibi açılmak/yayılmak.
The soldiers fanned out across the hillside. The forest fire fanned out in all directions.
yelpaze yapraklı palmiye/hurma ağacı. Noun
fanlı radyatör Noun, Transport
şeklinde de yazılır. sayı sırasına göre oynanan bir iskambil oyunu (kâğıtları önce biten oyunu kazanır).
ateşi yelpazelemek, alevlendirmek, kışkırtmak, yangına körükle gitmek.
ağtonos: yelpaze gibi açılan oymalı sütun başı veya kubbe süsü. Noun
yelpaze-kemer: yelpaze şeklinde kemer inşaatı (İngiliz Gotik mimarisinde rastlanır). Noun
fanlight Noun
hidrostatik fan bağlantısı Noun, Transport
hidrostatik fan tahriki Noun, Transport
fan club
fan motor Transport
fan blade Transport
hydrostatic fan clutch Noun, Transport
hydrostatic fan drive Noun, Transport

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Havalandırma aracı, vantilatör