yelpaze biçiminde lığ: hızı birden azalan nehrin bıraktığı yelpazeye benzer toprak birikintisi.
birikinti konisi
Noun, Geography
(bir sinema yıldızına vb.) hayranlar kulübü
Noun
yelpaze dansı: çıplak veya yarı-çıplak bir kadının yelpaze kullanarak tahrik edici hareketlerle yaptığı
dans.
fan dancer: yelpaze dansözü.
Noun
koni şeklinde nehir yığıntısı.
Noun
mevcut bir eser temel alınarak yazılan eser
Noun, Art
turbofan ile ayni anlama gelir. yelpaze-jet (motoru).
Noun
yelpaze-jet motorlu uçak.
Noun
hayranlık mektubu: hayranlarının artistlere vb. yazdığı mektup.
Noun
kapı üstündeki açık yelpaze şeklinde pencere
hayranlık mektubu: hayranlarının artistlere vb. yazdığı mektup.
Noun
yelpaze gibi açılmak/yayılmak.
The soldiers fanned out across the hillside. The forest fire fanned out in all directions.
yelpaze yapraklı palmiye/hurma ağacı.
Noun
fanlı radyatör
Noun, Transport
şeklinde de yazılır. sayı sırasına göre oynanan bir iskambil oyunu (kâğıtları önce biten oyunu kazanır).
ateşi yelpazelemek, alevlendirmek, kışkırtmak, yangına körükle gitmek.
ağtonos: yelpaze gibi açılan oymalı sütun başı veya kubbe süsü.
Noun
yelpaze-kemer: yelpaze şeklinde kemer inşaatı (İngiliz Gotik mimarisinde rastlanır).
Noun
hidrostatik fan bağlantısı
Noun, Transport
hidrostatik fan tahriki
Noun, Transport