flood

  1. sel, taşkın, feyezan, seylâp, su taşması/basması. (İlgili sıfat:
    dilluvial).
    The town was destroyed
    by the floods after the storm.
  2. sel gibi akan şey, yağmur, bol, sürü, akın vb.
    flood of words: söz yağmuru.
    flood of light:
    bol ışık.
    a flood of sunshine: bol güneş ışığı.
  3. flood tide ile ayni anlama gelir. met, kabarma, deniz suyunun yükselmesi.
  4. (bkz: floodlight ) (1-2).
  5. deniz, derya, umman, muazzam su kütlesi.
  6. taşmak, sel/su basmak.
    Every spring the river floods the valley.
  7. dolup taşmak.
    Roads flooded with cars.
  8. (bolluğa) garketmek,
    mec. boğmak.
    They flooded him with advice.
    be flooded with letters:
    mektup yağmuruna tutulmak.
    flood the market: piyasayı mala boğmak, bol bol piyasaya (mal) sürmek.
  9. sel gibi akmak, taşmak, coşmak, (nehir) kabarmak, akın etmek.
    Settlers flooded from Europe to America in 19th century.
  10. Medicine (a) (rahim) fazla kanamak (özellikle doğumdan sonra), (b) rahim kanamasından muztarip olmak.
su baskını Noun
(sular) yükselmek Verb
sel sularına kapılmak Verb
feci sel
met cezir
gelgit
taşkın, seylâp, feyezan, âni sel. Noun
taşmış, taşkın halinde (nehir).
The river was in flood.
sel felaketzedelerine yardım göndermek Verb
Tufan, Nuh Tufanı.
su taşkını
su baskını
piyasayı mala boğmak Verb
bir bölgeyi su kaplamak Verb
su baskınını önleme.
sel hasarı
sel felaketi Noun
sel sigortası Noun
seyelan sigortası Noun
sele karşı sigorta
floodlight (1). Noun
hakaret yağmuru
ziyaretçiler seli
talep yağmuru
dolar akması
bağış seli
dava çığı
mektup yağmuru
ışık seli
halktan gelen mektup seli
söz yağmuru
(sel) bir emlaki tahrip etmek Verb
taşkın ovası. Noun
taşkın önleme
su baskını rizikosu Noun
karbüratörü boğmak Verb
piyasayı (mala) boğmak Verb
flood ile ayni anlama gelir. met, kabarma, deniz suyunun yükselmesi.
met, kabarma. Noun
en yüksek noktasına erişen met. Noun
tepe, doruk, zirve. Noun
sel suları Noun
mektup yağmuruna tutmak Verb
taşkın alanı Construction
alkış tufanı