Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
fossil
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Geology
fosil
taşıl, fosil, müstehase.
taşlaşmış, fosilleşmiş, taşıl/fosil halinde.
fossil insects. amber is a fossil resin.
eski (kafalı), modası geçmiş, antika (kimse/şey).
an old fossil
: eski kafalı ihtiyar, moruk.
a
fossil approach to teaching: modası geçmiş yöntemlerle öğretim.
yeraltı(nda bulunan), kazılarak çıkarılmış.
fossil fuel
: taşıl yakıt, yeraltından çıkarılan yakıt.
Coal, oil and natural gas are fossil fuels.
(yalnız bazı deyimlerde geçen) eski sözcük:
to and fro
deyimindeki
fro
gibi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
turn into a fossil
taşıllaşmak
Verb
zonal fossil
kılavuz taşıl.
fossil (n , adj
eski kafalı kişi
fossil (n , adj
taşıl
fossil (n , adj
fosil
fossil coal
maden kömürü
fossil fuel
fosil yakıt
Noun, Environment-Ecology
fossil fuel plant
termik santral
Noun, Environment-Ecology
fossil fuels
fosil yakıtlar
Noun, Environment-Ecology
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.