fotoğraf

Turkish-English Translation

  1. shot
  2. picture
  3. photograph
  4. pic
  5. photo
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

sabıka fotoğrafı
mugshot Noun, Criminal Law
şüpheli fotoğrafı
mugshot Noun, Criminal Law
şüphelinin polis tarafından çekilmiş fotoğrafı
mugshot Noun, Criminal Law
büyütülmüş fotoğraf
enlargement Noun, Photography
dış mekanda çekilen fotoğraf
outdoor photo
el ile renklendirilmiş siyah-beyaz fotoğraf
flexichrome
enstantane fotoğraf
snapshot
enstantane fotoğraf
snap
erotik fotoğraf
glamour photo Noun, Photography
erotik fotoğraf
glamour pic Noun, Photography
erotik fotoğraf
glamour picture Noun, Photography
gümüşlü levha üzerine çekilmiş eski tarz fotoğraf
daguereotype
havadan alınma fotoğraf
aerial photograph
havadan çekilmiş fotoğraf
aerial view
imzalı fotoğraf
autographed photo Noun
kalıpla basılan fotoğraf
half- tone block
kapalı yerde çekilen fotoğraf
indoor photo
kişinin kendisini çektiği fotoğraf
selfie Noun, Photography
pasaport boyu fotoğraf
passport photograph
renk tonu siyahtan beyaza derece derece değişen fotoğraf
continuous tone
renkli fotoğraf
colour photo
siyah beyaz fotoğraf
black and white
standart boy fotoğraf
enprint
vesikalık fotoğraf
passport photo Noun
vesikalık fotoğraf
snapshot
vesikalık fotoğraf
passport-size photo Noun
yakın çekim fotoğraf
close-up
yalnızca reklamı yapılan ürünü gösteren fotoğraf
still life
yüksek kontrastlı bir fotoğraf
snap
fotoğraf albümü
photograph album
fotoğraf albümü
photographic album
fotoğraf basma
photographic printing
fotoğraf büyütme
enlargement Noun, Photography
fotoğraf çekimi
photo shoot Noun, Photography
fotoğraf çekmek
to produce a photograph Verb
fotoğraf çekmek
to photograph Verb
fotoğraf çekmek
to take a picture Verb
fotoğraf çekmek
to take a photograph Verb
fotoğraf çektirmek
to have one's likeness taken Verb
fotoğraf dergisi
photographic periodical
fotoğraf filmini hemen tab eden fotoğrafçı dükkânı
instant print shop
fotoğraf filmini ışığa tutma
exposure
fotoğraf filminin ışığa duyarlılık hızı
ISO rating Noun
fotoğraf filmlerinin banyosu
development of photographic films Noun
fotoğraf filtresi
camera filter
fotoğraf ile keşif
photoreconnaissance
fotoğraf kâğıdı
photographic paper
fotoğraf kâğıdı
bromide paper
fotoğraf kâğıdı
carbon bromide
fotoğraf klişenin kezzapla yakılması
bite
fotoğraf kullanarak klişe yapma işi
fotogravure
fotoğraf makinası
photographic apparatus Noun
fotoğraf makinesi
camera Noun, Photography
fotoğraf makinesinde diyafram açıklığı
aperture
fotoğraf makinesinde filmin sarıldığı rulo
film take-up spool
fotoğraf makinesini ele geçirmek
to jump one's camera Verb
fotoğraf makinesini odaklama
to focus the camera
fotoğraf makinesini odaklamak
to focus the camera Verb
fotoğraf malzemeleri
photographic materials Noun
fotoğraf malzemesi
photographic materials
fotoğraf malzemesi
photo equipment
fotoğraf meraklısı
shutterbug
fotoğraf safarisi
camera safari
fotoğraf sanatçısı
photo artist Noun, Photography
fotoğraf seçmek
art director Verb
fotoğraf sehpası
tripod Noun
fotoğraf tab etme
photograph development
fotoğraf teşhis işlemi
photo line-up Noun, Law
fotoğraf vb sarmak için kullanılan kalın
cover paper
fotoğraf yapıştırmak
to stick in photographs Verb
arka arkaya havadan resim çeken fotoğraf makinesi
automatic aerial camera
aşırı büyültmeden ötürü fotoğraf üzerindeki leke
grain
basılmış fotoğraf kâğıtlarını develope etme
developing of prints Noun, Photography
bir fotoğraf çerçeveletmek
to frame a photograph Verb
bir resmin fotoğraf parçaları
montage Noun
bir stüdyodaki fotoğraf çekmeye yarayan profesyonel kamera
view camera
buzlu camlı fotoğraf makinesi
focusing camera
enstantane fotoğraf çekmek
to snap Verb
flaşla fotoğraf çekme
flashlight photography
flaşla fotoğraf çekmek
to flashlight photography Verb
flaşla fotoğraf çekmek
to flashlight Verb
gece fotoğraf çekme
night exposure
gizli fotoğraf makinesi
candid camera
haberleri verirken bol fotoğraf kullanma
photojournalism
hemen fotoğraf çekip verme
instantaneous photograph
kahverengi tonlar veren fotoğraf baskı kâğıdı
sepia
körüklü fotoğraf makinesi
folding camera
kusurları gizlemeyen fotoğraf makinesi
candid camera
kutu fotoğraf makinesi
box camera
minik fotoğraf makines
vest- pocket camera
minik fotoğraf makinesi
miniature camera
panoramik fotoğraf makinesi
panoramic camera
parlak fotoğraf baskısı
glossy photographic print
polaroid fotoğraf makinesi
polaroid camera
posta ile fotoğraf filmi developmanı yapan firma
mail- order film processing firm
refleks fotoğraf makinesi
reflex camera
teleobjektifli fotoğraf makinesi
telecamera
uçak fotoğraf makinesi
aerial camera
yansıtmalı fotoğraf makinesi
reflex camera
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Görüntüleri özel bir makine ile ışığa ... hassas cam, kâğıt vb
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.