furnace

English-Turkish Translation

  1. Noun, Textile Industry fırın
  2. ocak, fırın, kalorifer ocağı, külhan.
    blast furnace: yüksek fırın.
  3. (cehennem gibi) çok sıcak yer.
  4. azap yeri/vakti.
  5. fırınlamak, ocakta kızdırmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Manufacture of ovens, furnaces and furnace burners (NACE code: C28.2.1)
Fırın, ocak (sanayi ocakları) ve brülör (ocak ateşleyicileri) imalatı (NACE kodu: 28.21) Noun, Trades-Professions
air tight furnace
hava sızdırmaz fırın
assay furnace
ayar fırını, ayar tespitinde kullanılan fırın.
blast furnace
yüksek fırın, izabe fırını. Noun
blast furnace
yüksek fırın Noun, Iron-Steel
electric furnace
elektrik ark fırını/izabe fırını.
floor furnace
tandır, yer fırını. Noun
melting furnace
eritme fırını
oil-fired furnace
akaryakıtla çalışan kalorifer kazanı
open- hearth furnace
açık ocak fırını
puddling furnace
demir arıtma fırını.
throat of a furnace
fırın ağzı
furnace room
kalorifer dairesi
furnace room
kazan dairesi Noun, Construction
blast furnace gas
yüksek fırın gazı
English-Turkish phrases from Zargan's own database