görevli

Turkish-English Translation

  1. officer
  2. responsible
  3. agent
  4. servant
  5. appointed
  6. assigned
  7. commissioned
  8. functionary
  9. commissional
  10. (person) charged
  11. on duty
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

dernek görevlileri
association officers Noun, Management
devlet görevlisi
state official Noun, Law
emniyet görevlisi
security officer Noun
güvenlik görevlisi
security guard Noun
güvenlik görevlisi
security officer Noun
güvenlik görevlisi
security man (male) Noun
güvenlik görevlisi
security woman (female) Noun
insani yardım görevlisi
humanitarian aid worker Noun
irtibat görevlisi
liaison officer Noun
irtibat görevlisi
liaison officer Noun
kabin görevlisi
flight attendant Noun, Air Traffic
kabin görevlisi
cabin attendant Noun, Air Traffic
kabin görevlisi
steward (male) Noun, Air Traffic
kabin görevlisi
stewardess (female) Noun, Air Traffic
kabin görevlisi
air-host (male) Noun, Air Traffic
kabin görevlisi
air-hostess (female) Noun, Air Traffic
kamu görevlisi
public official Noun, Law
kolluk görevlisi
law-enforcement officer Noun, Public Administration
kolluk kuvvetleri görevlisi
law-enforcement officer Noun, Public Administration
öğretim görevlisi
lecturer Noun, Education-Training
raporlama görevlisi
reporting officer Noun
sağlık görevlisi
healthcare provider Noun, Medicine
uçuş görevlisi
flight attendant Noun, Air Traffic
uçuş görevlisi
cabin attendant Noun, Air Traffic
uçuş görevlisi
steward (male) Noun, Air Traffic
uçuş görevlisi
stewardess (female) Noun, Air Traffic
uçuş görevlisi
air-host (male) Noun, Air Traffic
uçuş görevlisi
air-hostess (female) Noun, Air Traffic
uyum görevlisi
compliance officer Noun, Law
ambarların havalandırılması gibi işlerle görevli
master of the hold
bilet satan görevli
ticket agent
diplomatik görevli
diplomatic official Noun, Public Administration
elçiliğe bağlı görevli
attaché
geçici bir görevli
temp
geminin şekillenmesini sağlayan görevli
ship fitter
gizli görevli
secret on a mission
hasar talebini ayarlayan görevli
(ins) claim agent
hasar talebini ayarlayan görevli
claim agent Insurance
kredi istihbaratını yapan görevli
(US) credit man
makbuz vb getirip götüren görevli
runner
seçim sandığı başında duran görevli
polling clerk
üst düzey görevli
top- ranking official
görevli gitmek
to go on duty Verb
görevli mahkeme
competent court Noun, Law
görevli memur
officer in charge
görevli memur
authorized officer Noun, Public Administration
görevli olmak
to staff Verb
görevli olmak
to be in charge Verb
görevli olmak
to work Verb
görevli postane
delivery office
görevli redaktör
news desk
görevli seçim memuru
polling clerk
görevli sınırlı yetkili vasiyeti tenfiz memuru
special executor
görevli sorgu hâkimi
examiner in chancery
(askerlik) ağır işle görevli müfreze
fatigue party
(askerlik) resmen görevli olmayan
noncommissioned
(sb) yoksullara yardımla görevli kişi
poormaster
asayişi temin ile görevli memur
guardian of the peace
ayaklanmalarda görevli polis
riot police
bir binanın temizlik ve tamir işleriyle görevli memur
janitor
bir işi yapmakla görevli heyet
executive body
bir şeyi korumakla görevli olmak
to have something in one's keeping Verb
bir şeyle görevli olmak
to be entrusted with sth Verb
bir şirkette görevli olmak
to work for something Verb
birini görevli olarak başka bir yere göndermek
to draft in someone Verb
birini görevli olarak başka bir yere göndermek
to draft someone into something Verb
birşey olarak görevli olmak
to work as something Verb
borç sebebiyle tutuklama ile görevli icra memuru
bum bailiff
büyük defter hesaplarını tutmakla görevli memur
ledger clerk
davalı malların yönetimiyle görevli kimse
receiver
firmanın günlük işlerini yürütmekle görevli a b
managing partner
firmanın günlük işlerini yürütmekle görevli ortak
managing partner
gidenlerin otolarını getirmekle görevli kişi
carhop
gider vergileri ve katma değer vergilerinin toplanmasıyla görevli devlet bakanı
commissioner of customs and excise
hatları denetlemekle görevli memur
linewalker
İngiliz kraliyet sarayında görevli kişi
equerry
katma değer vergisini toplamakla görevli memurlar
tax comissioners of customs and excise Noun
mahkeme marifetiyle yapılan tasfiyede görevli tasfiye memuru
liquidator in winding up by the court
mukabil listeleriyle uyumunu denetlemekle görevli kişi
tally clerk
nokta görevli polis
(Br) point policeman
nokta görevli polis
point policeman
özel görevli hâkim
special examiner
trafik parkı işleriyle görevli kontrol memuru
traffic warden
vasiyeti tenfizde tek görevli memur
sole executor
vb gibi işlerle görevli genellikle havayolu personeli
passenger service representative
yedek asker toplamayla görevli subay
recruiting officer
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kendisine görev ... , vazîfeli
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.