canını sıkmak, başının etini yemek.
bir işi üzerine almak
Verb
(birinin) canını sıkmak, (bir kimseyi) rahatsız/taciz etmek, bir kimseye musallat/tebelleş olmak, damarına
basmak.
He gets in my hair: Canımı sıkıyor.
birisine karanlık etmek, önüne çıkmak, engel olmak, ayağına dolaşmak.
birinden önce davranmak
Verb
(tren) beş dakika erken gelmek
Verb
bir seçmenler bölgesinden aday olmak
Verb
yararlanmak, faydalanmak, pay çıkarmak.
… furyasına katılmak
Verb
temelden katılmak, bir işe başlangıçta katılmak.
birine borçlu durumda olmak
Verb
birini sinirlendirmek
Verb
TV cihazını onarması için birini çağırmak
Verb
firma ile ilişki kurmak
Verb
biriyle temasa geçmek
Verb
(tren) vaktinde gelmek
Verb
bir firma ile ilişki kurmak
Verb
önemli kişilerle dostluk kurmak
Verb
biriyle iyi anlaşmak
Verb
birisi ile arası açılmak, bozuşmak.
bir komploya katılmış olmak
Verb
karanlık işlere karışmak
Verb
başı derde girmek, belaya çatmak.
piyasada daha büyük bir yer işgal etmek
Verb
piyasanın büyük payını ele geçirmek
Verb
katılmak, girmek, iltihak etmek, ayağını atmak.
He's joined the sports club in the hope of getting a foot in one of the teams.
toplumda bir yere sahipolmak
Verb
(Br) iyi bir memuriyet elde etmek
Verb
iyi meslek olanaklarına sahip olmak
Verb
mektubu zamanında postalamak
Verb
iş hayatında başarılı olmak
Verb
bir fırsat elde etmek
Verb
sınavda geçer not almak
Verb
hükümet hizmetine girmek
Verb
hasat sırasında iş bulmak
Verb
(birisi konuşurken) konuşma fırsatı yakalamak
Verb
bir fikri kafasına çakmak
Verb
bir fikiri kafasına takmak
Verb
birşeye kapılmak
Sentence
hizmetleri karşılığı yiyecek yatacak sağlamak
Verb
ağır darbe yemek, azarlanmak, zılgıtı yemek.
You'll get it in the neck if you wreck your father's car.
ayrıntılar içinde kaybolmak
Verb
arada kaynamak, gümbürtüye gitmek, karambole gelmek
Verb, Idioms
hayatta başarılı olmak
Verb
işleri düzene koymak
Verb
işlere çekidüzen vermek
Verb
şirkette işe yaramayan personeli işten çıkarmak
Verb
birisine bir konu hakkında bilgi vermek
Verb
hevesle/şevkle (bir işe) başlamak.
Come on, let's get stuck in.
konuşmanın ortasında takılıp kalmak
Verb
çamura saplanıp kalmak
Verb
birini tartışmada yenmek
Verb
(top oyunlarında) topu gözden kaçırmamak, topun doğrultusunu iyi kestirmek.
elini çekmemek, devamlı meşgul olmak.
ilgisini/alâkasını devam ettirmek, ilgisini kesmemek, bir işle sürekli olarak meşgul olmak, hünerini/melekesini
kaybetmemek, üstünde devamlı çalışmak.
birinin sözlerini boğazına tıkamak
Verb
birinin sözlerini boğazına tıkmak
Verb
kıçı sıkışmak, belaya çatmak, başı belaya girmek.