glacial

  1. Adjective buz+, buzul+, buza/buzula ait.
    a glacial formation: buz(ul) oluşumu/teşekkülü, buz(ul)lu yapı/oluşum.
  2. Adjective buzullu, cümudî, buzul çağına ait.
    a glacial terrain. a glacial deposit.
  3. Adjective dondurucu, son derece soğuk.
    a glacial wind.
  4. Adjective soğuk, donuk, ilgisiz, samimiyetten uzak.
    a glacial stare. a glacial handshake.
  5. Adjective, Chemistry buzumsu (kristaller oluşturan).
    glacial acetic acid: katı sirke, 16.7°C'de katılaşan %99.5 saf sirke asidi.
  6. Adjective çok yavaş.
    a glacial pace. Progress on the bill has been glacial.
buzul çökeltisi Noun, Geology
buzul çökertisi.
buzul birikintisi, buzulların sürüklediği taş ve toprak.
buzul çağı, cümudiye devri, Kuzey Yarımküresinin buzlarla kaplı olduğu jeoloji çağı.
buzul çağı, cümudiye devri, Kuzey Yarımküresinin buzlarla kaplı olduğu jeoloji çağı.
oluk vadi Noun, Geography