gravy

  1. Noun et suyu, sos, salçalı et suyu.
  2. Noun (a) açıktan para, anafor, beklenmeden ele geçen para, (b) hakkedilenden fazla olarak elde edilen menfaat/kâr/kazanç.

    We've covered all our expenses; the rest is gravy.
(baharatlı) et suyu. Noun
kolay para kazanmak Verb
kayık biçiminde etsuyu kabı, sosluk.
bir fabrika içinde aynı maharet ve bilgiyi gerektiren işlerden bir kısmının diğerlerinden farklı olarak
zaman ölçülerine vurulmaları yüzünden fazla ka
anafor, zahmetsiz çıkar ve kâr sağlayan mevki.
çırpıcı Noun, Food-Kitchen
ücreti yüksek fakat işi kolay olmak Verb
çok zengin olmak Verb
anafora konmak.
(a) zahmetsiz kâr sağlamak, kelepire/anafora konmak, (b) keyif sürmek, zevk ve safa içinde keyfine bakmak.