grumble

  1. mırıldanma(k), söylenme(k), dırdır etme(k), sokranma(k).
  2. homurdanma(k), şikâyet etmek.
    He has everything he needs, he has nothing to grumble about.
  3. guruldamak.
    His stomach was grumbling from hunger.
  4. şikâyet, mırıltı, homurtu.
  5. gurultu, guruldama.
birinin sürekli şikâyetinden bıkmak Verb
yüksek vergiden şikâyet etmek Verb
şikâyetçi
öfkeli öfkeli söylenmek, bağırıp çağırmak.
He grumbled (out) his reasons for disliking the arrangement.