harap

Turkish-English Translation

  1. waste
  2. exhausted
  3. ruined
  4. desolate
  5. dilapidated
  6. ramshackle
  7. ruinous
  8. run-down
  9. rickety
  10. dumpy
  11. haywire
  12. beat-up
  13. lorn
  14. in ruins
  15. worn out
  16. ruinate
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

harap bina
wrecked building
harap eden
wasteful
harap eden kimse
wrecker
harap edici
devastating
harap etme
demolition Noun
harap etme
devastation Noun
harap etmek
to devastate Verb
harap etmek
to dilapidate Verb
harap etmek
to overthrow Verb
harap etmek
to desolate Verb
harap etmek
to subvert Verb
harap etmek
to lie in ruins Verb
harap etmek
to ruin Verb
harap etmek
to ravage Verb
harap etmek
to wreck Verb
harap etmek
to lay waste Verb
harap etmek
to destroy Verb
harap etmek
to shipwreck Verb
harap etmek
to reduce something to ruins Verb
harap halde olma
disrepair
harap insan
wreck
harap kulübe
hovel
harap mesken
dilapidated abode
harap olarak ölmek
to die of decay Verb
harap olma
shipwreck
harap olma
dilapidation
harap olma
perdition
harap olma
decay
harap olma
devastation Noun
harap olma
ruin
harap olma
demolition Noun
harap olmak
to crumble Verb
harap olmak
to fall into disrepair Verb
harap olmak
to be a wilderness Verb
harap olmak
to be ruined Verb
harap olmak ya da ölmek
to go west Verb
harap olmuş
down the drain
harap olmuş
decayed
harap olmuş bina
wrecked building
harap otomobil
junk car
bakımsızlık yüzünden harap olmak
to estrepe Verb
bir binayı bakımsızlıktan harap etmek
to dilapidate a building Verb
bir şirketi kötü yönetimle harap etmek
to let a firm down Verb
hali harap olmak
to be exhausted Verb
hali harap olmak
to be done for Verb
havanın etkisiyle harap olma
weather beaten
karışık ve harap yer
shambles
sigorta edilen şeyin tamamıyla harap olması
total destruction
şirketi kötü yönetimle harap etmek
to let a firm down Verb
tamamen harap etmek
to total Verb
üzüntüden harap olmak
to beat your breast Verb
yangından harap olmuş
devastated by fire
yapıların çoğunun harap bir durumda olduğu kent bölgesi
blighted area
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yıkık dökük, ... tutmuş, vîran
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.