high and mighty

  1. azametli, kibirli, gururlu, mağrur,
    esk. devletlû.
  2. (a) kendine pâye veren, böbürlenen, kendini pek yükseklerde gören, alçak dağları ben yarattım sanan.

    Ever since he was elected as mayor, he's been acting in a very high and mighty way: Belediye başkanı seçildiğinden beri kendini pek yükseklerde görüyor.
kasınmak Verb
soylu ve güçlü olmak Verb
efelik taslamak Verb
polim yapmak Verb