iştirak etmek

English Turkish Phrases

...'e iştirak etmek
to buy shares of ... Noun, Banking
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. Verb to participate
  2. Verb to pool
  3. Verb to take a share
  4. Verb to take part
  5. Verb to partake
  6. Verb to participate in
  7. Verb to attend
  8. Verb to share in
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

suça iştirak
complicity Noun, Criminal Law
...'e iştirak etmek
to acquire an interest in ... Verb, Management
...'e iştirak etmek
to acquire a stake in ... Verb, Management
bahse iştirak etmek
to ante Verb
bir devlet teşebbüsüne iştirak etmek
to participate in a government drive Verb
bir girişime mali bakımdan iştirak etmek
to participate financially in an enterprise Verb
bir girişime mali bakımdan iştirak etmek
to participate financially in an enterpise Verb
bir işe iştirak etmek
to get into sth Verb
bir işe iştirak etmek
to take a hand in the business Verb
bir piyangoya iştirak etmek
to take part in a lottery Verb
bir satışa iştirak etmek
to attend a sale Verb
bir şeye iştirak etmek
to partake in sth Verb
bir şeye iştirak etmek
to have a finger in the pie Verb
bir suça iştirak etmek
to be complicit in a crime Verb, Law
bir terekeye iştirak etmek
to participate in an estate Verb
bir zarara iştirak etmek
to participate in a loss Verb
devlet teşebbüsüne iştirak etmek
to participate in a government drive Verb
hükümet ihalelerine iştirak etmek
to bid on government contracts Verb
kâra iştirak etmek
to participate in the profit Verb
kâra iştirak etmek
to participate in the pims Verb
kâra iştirak etmek
to share in profits Verb
masraflara iştirak etmek
to contribute to the expenses Verb
para ile iştirak etmek
to contribute money Verb
piyangoya iştirak etmek
to take part in the lottery Verb
satışa iştirak etmek
to attend a sale Verb
zararına iştirak etmek
to participate in a loss Verb
birine işine iştirak etmesini teklif etmek
to offer someone an interest in one's business Verb
birinin bir ticari işe iştirak etmesine müsaade etmek
to give someone a joint interest in an affair Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database