igne

Turkish-English Phrases

arı iğnesi
sting
balık iğnesi
fish hook
böceğin iğnesi
dart
bu tüylerden yapılmış sinek şeklindeki olta iğnesi
hackle
deniz iğnesi
pipe-fish Noun, Zoology
dikiş iğnesi
sewing needle
enjektör meme iğnesi
nozzle pin
enjektör meme iğnesi
jet needle
enjektör meme iğnesi
pintle
fular iğnesi
scarf needle
fular iğnesi
scarf pin
gramofon iğnesi
phonograph needle
kuyruksuz deniz iğnesi
straight-nosed pipe-fish Noun, Zoology
nakış iğnesi
tapestry needle Noun, Textile Industry
olta iğnesi
hook, line and sinker
olta iğnesi
fishhook
olta iğnesi
fly
örgü iğnesi
knitting needle
pikap iğnesi
stylus
pusula iğnesi
magnetic needle
şapka iğnesi
hatpin
süs iğnesi
brooch
vitamin iğnesi
vitamin shot
çengel iğne
safety pin
çengelli iğne
safety pin
iğne
spike
iğne
(insect) stinger
iğne
brooch pin
iğne
pin Information Technology
iğne
securing needle
iğne
shot
iğne
hypo
iğne
pointer
iğne
hypodermic shot
iğne
jab
iğne
syringe
iğne
straight pin
iğne
fishhook
iğne
injection shot
iğne
safety pin
iğne
sticker
iğne
brooch
iğne
needle Noun, Textile Industry
iğne batırarak el işi modeli yapmak
to prick out a pattern Verb
iğne deliği
eye of the needle
iğne deliği
pinhole Noun
iğne delmesi
prick
iğne gibi acıtmak
to sting Verb
iğne ile deşmek
to needle Verb
iğne ile dikmek veya iğne gibi delmek
to needle Verb
iğne ile dikmek veya tutturmak
to needle Verb
iğne ile nakış işlemek
to embroider Verb
iğne ile vücuda zerk edilen esrar
hit
iğne ipliğe dönmek
to waste away Verb
iğne ipliğe dönmek
to emaciate Verb
iğne ipliğe dönmek
(fig) to grow very thin Verb
iğne iplik
needle and thread
iğne iplik haline gelmek
to be worn to a shadow Verb
iğne işi
needle lace
iğne işi
needlework
iğne kazısı
etched plate
iğne ucu
pinpoint
iğne üzerinde oturmak
to sit on pins and needles Verb
iğne üzerinde oturmak
to sit on needles Verb
iğne ya da benzer şeyin açtığı delik
pinprick
iğne yapma
bang
iğne yapma yoluyla uyuşturucu almak
to fix Verb
iğne yapmak
to give an injection Verb, Medicine
iğne yapmak için önemli damar
mainline
iğne yastığı
puncushion
ilk ilacın etkisini yenileyen ikinci iğne
booster
kâğıtları iğne ile tutturmak
to pin papers together Verb
kancalı iğne
safety pin
samanlıkta iğne aramak
looking for a needle in a haystack Verb
ters iğne örgü yapmak
to purl Verb
toplu iğne
pin
toplu iğne başı
pinhead
toplu iğne ile tutturmak
to pin Verb
yün örgüsünde ters iğne
purl
zehirli iğne
sting
Turkish-English phrases from Zargan's own database

iğne
Dikiş dikmekte, nakış işlemekte kullanılan, bir ... sivri, ince çelik âlet