in pocket

  1. bir alışverişten kârlı çıkmış olma
100 dolar kazançlı olmak Verb
birini otoritesi altında bulundurmak Verb
kamuoyu kendinden yana olmak Verb
(a) cebinde, avucunda, etkisi/nüfuzu altında.
have someone in one's pocket: birini avucunun içine
almak.
He has the audience in his pocket. (b) sıkı fıkı, içli dışlı, çok samimî.
cebindeki (parayı) şıkırdatmak Verb
cebinde delik açılmak (büyük paraya mal olmak Verb
Cebinde para durmaz; har vurup harman savurur.
elini cebine atmak Verb
keseyi açmak Verb
tükürdüğünü yalamak Verb
birini (oyunda) cebinden çıkarmak Verb
cep harçlığı eksilmek Verb