dolaylı yatırım
Noun, Civil Law
bir şeyi kendi kazanmak
Verb
servetini ömür boyu gelire yatırmak
Verb
parasını bir teşebbüse yatırmak
Verb
bir teşebbüse para yatırmak
Verb
parasını bir girişime yatırmak
Verb
parasını emlaka yatırmak
Verb
parasını emlake yatırmak
Verb
parasını güvenli hisse senetlerine yatırmak
Verb
parasını güvenli hisse senet dilerine yatırmak
Verb
parasını menkul kıymetlere yatırmak
Verb
parasını menkul değerlere yatırmak
Verb
parasını tahvillere yatırmak
Verb
parasını hisse senetlerine yatırmak
Verb
parasını iyi bir şeye yatırmak
Verb
tasarrufunu bir işe yatırmak
Verb
tasarruflarını bir ticaret işine yatırmak
Verb
yatırım yapmaya hazır olmak
Verb
kısa vadeli para yatırmak
Verb
1000 sterlini hükümet tahvillerine yatırmak
Verb
varlığının % 5'ini menkul değere yatırmak
Verb
bir konuyu ilginç yapmak
Verb
yüzde altı faiz üzerinden para yatırmak
Verb
bir meblağı yüzde 6 üzerinden faize yatırmak
Verb
bir meblağı % 60 üzerinden faize yatırmak
Verb
bir şehri sımsıkı kuşatmak
Verb
kârlı yatırım yapmak
Verb
parasını kısa vadeli yatırmak
Verb
sermayeyi kârlı işe yatırmak
Verb
(bir işe) para yatırmak
Verb
bir tasarıya para yatırmak
Verb
yatırmak, yatırım yapmak.
I invested $1,000 in stocks/saving bonds. He invested his money in stocks, bonds and land.
yeni mobilyalar satın almak
Verb
parasını eve yatırmak
Verb
emlake para yatırmak
Verb
devlet tahviline para yatırmak
Verb
parayı faize yatırmak
Verb
parasını bir işe yatırmak
Verb
(Br) devlet tahvillerine yatırım yapmak
Verb
parasını sadece kısa vadeli kazançlara yatırmak
Verb
parasını sadece kısa vadeli kazançlara yatırmak
Verb
parasını tercihan menkul değerlere yatırmak
Verb
parasını sağlam bir işe yatırmak
Verb
birine bir makam vermek
Verb
birine bir mevki tevdi etmek
Verb
birine tam yetki vermek
Verb
bir bankanın yönetimini birine vermek
Verb
bir bankanın yönetimini birine tevdi etmek
Verb
durumu daha da korkunç yapmak
Verb
bir imtiyaz bahşetmek
Verb