nüfuz

Turkish-English Translation

  1. in
  2. power
  3. authority
  4. control
  5. importance
  6. influence
  7. hold
  8. prestige
  9. bite
  10. Noun penetration
  11. potency
  12. sway
  13. Noun ascendancy
  14. muscle
  15. stand-in
  16. ascendant
  17. permeation
  18. heft
  19. weightiness
  20. ascendance
  21. wind
  22. weight
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

baba nüfuzu
parental authority (power ,)
para nüfuzu
moneyed influence
politikada kilisenin nüfuzu
clearicalism
satış nüfuzu
sales penetration
ekonomik nüfuz
economic penetration
kanuna aykırı etki veya nüfuz
captation
piyasaya nüfuz
market penetration
politik nüfuz
political ascendancy
nüfuz alanı
zone of influence Noun
nüfuz eden
penetrating
nüfuz edici
penetrative
nüfuz edilebilir
pervious
nüfuz edilemez
impenetrable
nüfuz etme
penetration Noun
nüfuz etmek
to pass through Verb
nüfuz etmek
to pierce Verb
nüfuz etmek
to creep Verb
nüfuz etmek
to influence Verb
nüfuz etmek
to see into Verb
nüfuz etmek
to infiltrate Verb
nüfuz etmek
to perforate Verb
nüfuz etmek
to permeate Verb
nüfuz etmek
to penetrate Verb
nüfuz etmiş olma
embeddedness Noun
nüfuz sahibi
influential person
nüfuz sahibi olmak
to be a man with sway Verb
nüfuz sahibi olmak için mücadele etmek
to struggle for influence Verb
nüfuz ticareti
influence peddling Noun
nüfuz umu kullanmak
to use one's drag Verb
nüfuz ve yetkisini satma
venality
başkası üzerinde kanunsuz şekilde nüfuz kullanan kişi
captator
bir hâkimin nüfuz bölgesi veya görevi
magistracy
bir şeye nüfuz etmek
to gain an insight into sth Verb
biri (hâkim veya bir memur) üzerinde kanunsuz ve usulsüz nüfuz kullanmak
to exert undue influence on sb Verb
biri üstünde yakışıksız biçimde nüfuz kullanmak
to exercise undue influence upon sb Verb
biri üzerinde gittikçe artan nüfuz sahibi olmak
to grow on sb Verb
birinin üzerinde nüfuz kazanmak
to win upon sb Verb
büyük nüfuz sahibi olmak
to wield enormous influence Verb
casusların gizlice nüfuz etmesi
infiltration of spies
halkın arasına nüfuz etmek
to permeate among the people Verb
politik nüfuz sahibi kişi
politically exposed person Noun
seçimde memurları üzerinde nüfuz kullanmak
to vote one's employees Verb
tam olarak nüfuz etme
interpenetration
tesir ve nüfuz ile oy toplama
vote rigging
yakışıksız nüfuz kullanma
undue influence
yeni seçilenlerin eline geçen nüfuz kullanma fırsatı
spoils
nufüz etmek
to get into Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Geçme, işleme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.