objection

  1. Noun, Law itiraz
  2. Noun itiraz, red, protesto.
    I have no objection: İtirazım yok.
    make/raise an objection: itiraz/protesto
    etmek.
    make no objection to: itiraz etmemek, sakınca görmemek, razı olmak.
  3. Noun itiraz etme, reddetme, karşı koyma.
  4. Noun itiraz sebebi.
    If you have no objection: Mahzur görmezseniz.
vicdani retçi Noun, Rights-Freedoms
usule müteallik defi
itirazı kabul etmek Verb
bir itirazı kabul etmek Verb
itiraza açık olmak Verb
bir itirazı susarak geçiştirmek Verb
itirazı susarak geçiştirmek Verb
vicdani ret Noun, Rights-Freedoms
itirazı kabul etmemek Verb
bir itirazı kabul etmemek Verb
itiraz hakkını kaldırmak Verb
bir itirazı kaale almamak Verb
bir başvuruya olumlu yanıt vermek Verb
bir başvuruya itiraz etmeden olumlu cevap vermek Verb
itirazı kabul etmemek Verb
bir itirazı dikkate almamak Verb
bir itirazı kabul etmemek Verb
önemsiz itiraz
etkisi olmayan itiraz
araya bir itiraz koymak Verb
haklı itiraz
itiraz name vermek Verb
itirazname vermek Verb
bir itirazda bulunmak Verb
itiraz etmek Verb
itiraz etmemek Verb
itiraz etmek Verb
birinin itirazıni önlemek Verb
bir şeye itiraz etmek Verb
şikâyetlerin giderilmesi
satışa direnç biçimlerinin önceden tahmin edilerek bunlara geçerli yanıtlar hazırlanması
itirazı reddetmek Verb
bir itirazı reddetmek Verb
reddolunan itiraz
itiraz süresi
kötülüğe hedef edilen itiraz
kötülüğü hedef edinen itiraz
davayı engelleyen itiraz
ilk itiraz Noun, Law
itiraz etmek Verb
itirazda bulunmak Verb
itirazı olmamak Verb
itiraz etme
bir itirazı reddetmek Verb
itirazı reddetmek Verb
itiraz hakkı
bir itirazda bulunmak Verb
itirazda bulunmak Verb
bir itirazı kabul etmek Verb
itirazı kabul etmek Verb
bir itirazı kabul etmek Verb
itirazın yargıç tarafından kabulü
bir itirazı kaale almamak Verb
itirazı kaale almamak Verb
protesto etmek Verb
itiraz etmek Verb
teknik itiraz
bir itirazı kabul etmek Verb
geçerli itiraz
davanın kararına itiraz
itirazın yargıç tarafından reddi
itirazın yargıç tarafından kabulü
jüri üyesine itiraz
tanığa itiraz
tutukluluğa itiraz Noun, Law
seçime itiraz
ödemeye itiraz
davanın kararına itiraz
kaza yetkisine itiraz
mülkiyet hakkına itiraz
birine karşı başlıca itiraz
bir müflisin ibra edilmesine itiraz etmek Verb
bir müflisin ibrasına itiraz etmek Verb
birine karşı kesin itirazı olmak Verb
mahzur görmek Verb
birine karşı kesin itirazı olmak Verb
(borsa , Br) bir kur tespitini protesto etmek Verb
itiraz kabul etmemek Verb
bir şeye itiraz etmek Verb