obstinate

  1. Adjective inatçı, dikkafalı, söz dinlemez, muannit.
    The obstinate girl would go her own way, in spite of all warnings
  2. Adjective ayak direyici, musır, bildiğinden şaşmaz.
    obstinate advocacy of high tariffs.
  3. Adjective önlenemez, kontrol dışı, durdurulamaz, engellenemez, mukavemeti kırılmaz, çaresiz, çare bulunmaz, süreğen,
    müzmin.
    an obstinate cough. an obstinate habit.
dik başlılık Adjective
domuzluk etmek Verb
temerrüt etmek Verb
aksilik etmek Verb
diklik etmek Verb
bir türlü geçmek bilmeyen akıl hastalığı
geçmek bilmeyen
tedavisi zor hastalık
bir saldırıya inatla direnme
katır gibi inatçı Adjective
katır kadar inatçı Adjective