Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
obtrusive
Cozy
English-Turkish
English-Turkish Translation
Adjective
yılışık, küstah, arsız, münasebetsiz, herkesin işine karışan/burnunu sokan, istenmeden sokulan/ileri
atılan, sıkıntı veren, taciz eden, usandıran.
Don't be so obtrusive in other peoples's affairs
: Başkalarının işlerine öylesine karışma.
Adjective
bariz, göze çarpan, göze batan.
an obtrusive error. obtrusive colors.
Adjective
fırlamış, çıkıntılı, çıkık.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.