on-board

  1. Information Technology yerleşik
  2. Transport araç üstü
araç üstü
araç üzeri teşhis sistemi Noun, Transport
(a) taşıta, taşıtta (gemi, uçak, tren vb.).
There were several movie stars travelling incognito on
board the plane: Uçakta tebdili kıyafetle seyahat eden birçok sinema yıldızı vardı.
take goods on board: gemiye mal yüklemek.
to go on board: taşıta binmek. (b) (beyzbol argosu) sahada.