open up

English-Turkish Translation

  1. (a) eyleme geçmek, (özellikle) ateş açmak, (b) ünsiyet peyda etmek, âşina olmak, (c) (sırrı) açığa vurmak,
    açıklamak, fâşetmek, (d) (taşıtı) hızlandırmak, hızlanmak, hız kazanmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

open up one's own account
kendi hesabına çalışmak Verb
(a painful subject) to open up
deşmek Verb
open up a business connection with a firm
bir firma ile iş bağlantı sına girmek Verb
open up a business connection with a firm
bir firma ile iş bağlantısına girişmek Verb
open up a coal mine
bir maden ocağını işletmeye açmak Verb
open up a country to a trade
bir memleketi ticarete açmak Verb
open up a country to trade
bir ülkeyi ticarete açmak Verb
open up a new field of investigation
yeni bir araştırma alanı açmak Verb
open up a new prospect to sb
birine meslek hayatında yepyeni bir yol açmak Verb
open up a new road to traffic
yeni bir yolu trafiğe açmak Verb
open up a new territory for trade
yeni bir ülkeyi ticarete açmak Verb
open up a wound
yarayı açmak Verb
open up an old case
davayı yeniden açmak Verb
open up an old wound
yara deşmek Verb
open up business relations
iş ilişkileri kurmak Verb
open up ground
tarlayı açmak Verb
open up in a new country
yeni bir memlekette yeniden başlamak Verb
open up new frontiers
yeni ufuklar açmak Verb
open up new markets
yeni pazarlar açmak Verb
open up new mits
yeni pazarlar açmak Verb
open up new resources
yeni kaynaklar bulmak Verb
open up new sources
yeni kaynaklar açmak Verb
open up new trade channels
yeni satış kanalları açmak Verb
open up new vistas
yeni ufuklar açmak Verb
open up the tourist trade
turist trafiğini açmak Verb
open up to the tourist trade
turist trafiğine açmak Verb
open up up an old case
bir davayı yeniden açmak Verb
open a doorway up in a wall
duvara bir kapı açmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database