open- door

open door

açık kapı siyaseti: ticaret, göç vb. bakımından bütün milletlere eşit haklar tanıyan politika.
open-door: açık kapı+. Noun

open door

açık kapı Noun

open-door

açık kapı

open- door invitation

herkese açık davet

open- door policy

bir ülkenin hiç ayrıcalık tanımadan

open- door policy

bütün memleketlerin mallarını aynı koşullarla ithaline müsaade ettiği uygulama

burst a door open

kapıyı kırarak açmak Verb

burst the door open

kapıyı hızla iterek açmak Verb

fling open a door

şiddetle kapıyı açmak Verb

force an open door

çay kenarında kuyu kazmak Verb

force an open door

hâsılı tahsil etmek Verb

force an open door

denize su götürmek Verb

have the door open

açık kapı bırakmak Verb

inch open a door

kapıyı aralamak Verb

keep open door

sofrasını açık tutmak Verb

open door policy

açık kapı politikası Noun

open door to more imports

daha çok ithalata kapı açmak Verb

open the door

kapıyı açmak Verb

open the door to …

…in yolunu açmak Verb, Law

open the door to abuses

suiistimallere kapı açmak Verb

open the door to abuses

suistimallere kapı açmak Verb

open the door to sth

bir şeye buyur etmek Verb

policy of the open door

açık kapı politikası Noun

pry a door open

bir kapıyı kırıp açmak Verb

push a door open

bir kapıyı iterek açmak Verb

smash a door open

bir kapıyı kırarak açmak Verb

the door won't open

kapı açılmıyor

wrench the door open

kapıyı kırıp açmak Verb