overriding

  1. Adjective öncelikli, (her şeyden) önce gelen, en önemli.
    an overriding national interest.
iadesi olanaksız vekâlet ücreti
fesih klozu
(borsada) yeni çıkarılan hisse senetlerinin piyasaya sürülme işlemini yüklenen borsa bankerinin istediği komisyon
tüm diğer komisyon veya indirimlerden daha önemli olup bunların da ötesindeki özel bir komisyon
munzam sürkomisyon (istihsal masraflarını karşılamak üzere Sedan şirkete verilen komisyon , acente veya
sedana normal komisyon üzerinde ödenen komisyo
yeni ihraç edilen hisse senetlerinin piyasaya sürülme işlemini yüklenen borsa bankerinin talep ettiği komisyon
tüm başka komisyon ya da indirimlerden daha önemli ve bunların ötesinde çok özel komisyon
(Br) ek komisyon işi
büyük önem
son derece önemli
büyük önem
(Br) (tapu) mükellefiyetsiz menfaatler Noun
üstün gelen ilke
genel sorumluluk
(petrol sanayii) kâr hissesi