overrule

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb (iddia, talep vb.) çürütmek, cerhetmek, reddetmek, hükümsüz/geçersiz kılmak.
  2. Transitive Verb (kararını) iptal etmek, aleyhinde karar vermek.
    The president overruled my plan.
  3. Transitive Verb (başkasının fikrini/kararını) etkilemek, etkileyerek değiştirmek.
  4. Transitive Verb hükmünü/sözünü geçirmek, etkili olmak, tesir altında bırakmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

overrule one's own holdings
(US) kendi kararlarından caymak Verb
overrule a claim
bir hak talebini reddetmek Verb
overrule a decision
kararı bozmak Verb
overrule a decision
bir kararı bozmak Verb
overrule a decision of the lower court
bir alt mahkemenin kararıni bozmak Verb
overrule a decision of the lower court
bir alt mahkemenin kararını bozmak Verb
overrule a lower court
aşağı derecedeki bir mahkemenin kararını bozmak Verb
overrule a plea
bir dava dilekçesini reddetmek Verb
overrule a precedent
bir emsali kabul etmemek Verb
overrule a precedent
emsal kararına uymamak Verb
overrule a previous decision
önceki bir kararı iptal etmek Verb
overrule a proposal
bir teklifi geri çevirmek Verb
overrule a proposal
bir teklifi başarısızlığa uğratmak Verb
overrule a proposal
bir teklifi reddetmek Verb
overrule an application
bir başvuruyu geri çevirmek Verb
overrule an argument
bir iddiayı reddetmek Verb
overrule an objection
itirazı reddetmek Verb
overrule an objection
bir itirazı reddetmek Verb
overrule an obligation
bir yükümlülüğü reddetmek Verb
overrule objections
itirazları reddetmek Verb
overrule sb
birinin kararını iptal etmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database