para ile

Turkish-English Translation

  1. for value
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

peşin para ile
for cash
peşin para ile
on the nail
para ile aynı değerde
equal to cash
para ile cezalandırılmak
to be punished with a fine Verb
para ile cezalandırılmak
to be fined Verb
para ile değerlendirilen üretim miktarı
money output
para ile evlenmek
to marry money Verb
para ile ilgili
nummular
para ile iştirak etmek
to contribute money Verb
para ile kaçmak
to make off with the money Verb
para ile ödenen ücret
money wage
para ile ölçülebilen hak ve borçlar
estate
para ile oynama
currency manipulation
para ile satın alınmış basın
reptile press
para ile tazmin
pecuniary reparation
para ile yapılan evlilik
mercenary marriage
para ile yolcu veya yük taşıyan firma
common carrier
altın para ile ödenecek tahvil
gold bonds
az para ile geçinmek
to scrape along Verb
belayı para ile almak
to cutt off one's nose to spite one's face Verb
bir malın değerinin para ile ifadesi
nominal terms Noun
borcun para ile ödenmesi
performance in money
cebi para ile dolu olmak
to have one's pockets full of money Verb
cebini para ile donatmak
to line one's purse well Verb
dans etmek için para ile tutulan kız
taxi dancer (girl)
dövize çevrilebilir herhangi bir para ile havale etme
remittance in any convertible currency
hazır para ile karşılanan talep
effectual demand
kirayı para ile ödemekle yükümlü kiracı
cash tenant
kısa vadeli para ile finanse etmek
to finance with short-term money Verb
madeni para ile ödeme
specie payment
madeni para ile ödemek
to pay in specie Verb
peşin para ile satmak
to sell for current payment Verb
peşin para ile satmak
to sell for cash Verb
peşin para ile yapılan işlem
transaction for cash
satın alınmış hisse senetlerini peşin para ile ödemek
to take up Verb
üretimde harcanan para ile değil de
financial accountant
yabancı para ile düzenlenmiş kambiyo senedi
(Br) currency bill
yabancı para ile düzenlenmiş poliçe
(Br) currency bill
yoksul birine para ile bakmak için anlaşmak
to farm Verb
birine posta ile para göndermek
to send someone a sum of money by post Verb
faiz ile para ödünç vermek
to loan on interest Verb
havale ile para gönderme
remittance
hile ile birinden para koparmak
to get money from someone by trick Verb
hile ile para kazanmak
to hustle Verb
iskonto ile para veren kuruluş
discount house
karapara aklama ile mücadele
anti-money laundering Noun, Banking
namusu ile para kazanmak
to turn an honest penny Verb
para alım satımı ile uğraşmak
to deal in money Verb
para ücreti ile satın alınabilecek mallar ve hizmetler
real wages Noun
tefeci faizi ile para vermek
to lend at usurious interest Verb
tümü ile altın ve gümüş para
full- bodied currency
tümü ile altın ve gümüşten oluşan para
full-bodied currency
vasiyetname ile para vasiyet etme
disposal of money by will
vb ile yapılan ödemede kullanılan para
deposit currency
Turkish-English phrases from Zargan's own database