pet

  1. evcil, zevk için ev içinde beslenen (hayvan).
    a pet cat. It's not permitted to keep pets in this house.
  2. gözde, çok sevilen/tutulan (kimse), muteber, özel.
    a pet theory/phrase. She's the teacher's pet.

    My pet! cicim! canım!
  3. sevgi/muhabbet belirten/ifade eden.
    a pet name.
  4. güzel, sevimli, cici, hoşa giden(şey).
    What a perfect pet of a dress: Ne cici/zarif elbise!
  5. öfke, kızgınlık, huysuzluk, aksilik, hırçınlık, sinirlenme.
    in a pet: kızgın, öfkeli, sinirli, huysuz, hırçın, aksi.
  6. öfkelenmek, kızmak, sinirlenmek, hırçınlaşmak, aksilik/huysuzluk yapmak, somurtmak, surat asmak.
  7. çok sevmek/sevgi göstermek, nazlı büyütmek.
  8. okşamak.
  9. okşayıp öperek cinsî münasebette bulunmak.
yeniden kendi konusuna dönmek Verb
Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law
Ev hayvanları için hazır gıda imalatı (NACE kodu: 10.92) Noun, Trades-Professions
Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda çiçek, bitki, tohum, gübre, ev hayvanları ve ev hayvanları
yemleri perakende ticareti (NACE kodu: 47.76)
Noun, Trades-Professions
bir kimsenin son derece nefret ettiği şey/kimse.
keyifsiz
neşesiz
ana kuzusu
hanım evladı
yaşlı ev hayvanı Noun
öğretmenin gözde öğrencisi.
çocuğu hanım evladı yetiştirmek Verb
özel olarak nefret edilen şey
hükümetçe kamu paralarının yatırıldığı bankalar Noun
küçük hayvanlar hastanesi
(buhar makinelerinde vb. havayı/fazla buharı boşaltmaya yarayan) ufak valf, boşaltma musluğu. Noun
petrokok
Petrolün rafine edilmesi sürecinde ortaya çıkan molekül ağırlığı yüksek artıkların yüksek
sıcaklıkta ısıtılmasıyla üretilen, karbonca zengin, ısıl değeri yüksek katı yakıt.
Noun, Oil Industry
petrol koku
Petrolün rafine edilmesi sürecinde ortaya çıkan molekül ağırlığı yüksek artıkların yüksek
sıcaklıkta ısıtılmasıyla üretilen, karbonca zengin, ısıl değeri yüksek katı yakıt.
Noun, Oil Industry
özel dert.
sevgi/şefkat ifade eden ad/isim.
Teddy was her pet name for him. Noun
talihli adam
gözde öğrenci
evcil hayvan satışı yapılan dükkân
gözde teori
toplumun gözdesi olmak Verb
birini hiddetlendirmek Verb