Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
pioneer
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
öncü: (a) bir ülkeye ilk girip yerleşen va başkalarına çığır açan kimse, (b) araştırma, keşif, teşebbüs
ve ilerlemede önayak olan kimse, (c) öncü askerî birlik, istihkâm öncü birliği.
çıplak bir bölgeyi işgal edip orada üreyerek çoğalan bitki/hayvan türü.
Ay'a atılan insansız uzay aracı.
öncülük etme.
yol/çığır açmak.
önayak olmak, başlatmak.
to pioneer an aid program.
rehberlik etmek, yol göstermek.
öncü+, rehber+, kılavuz, deneysel, çığır açıcı, örnek, ilk.
a pioneer method of education
: deneysel bir eğitim yöntemi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
aviation pioneer
havacılık öncüsü
pioneer broadcasting station
ilk yayın istasyonu
pioneer invention
öncü buluş
commando or pioneer selling
özel satış ekipleriyle çoğunlukla yeni bir ürünün yeni piyasalara yoğun satışı
do pioneer work
çığır açan iş yapmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.