Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
pounce
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Verb
(yırtıcı kuş gibi) atılmak, saldırmak, birdenbire hücum etmek.
Verb
üzerine atılıp avlamak, pençelemek, pençesiyle yakalamak.
Verb
(birden/ânî olarak) çıkagelmek, fırlamak, meydana çıkmak.
Verb
(maden üzerine kalıp koyup çekiçle vurarak) kabartma süs yapmak.
Verb
ponzalamak, üzerine ponza tozu serpmek.
Verb
perdahlamak, zımpara kâğıdı/ponza tozu ile ovup parlatmak/cilâlamak.
Noun
yırtıcı kuş pençesi.
Noun
atılma, saldırma, birdenbire hücum etme, hamle, atılış, saldırış.
Noun
ponza tozu, mürekkep kurutucu toz.
Noun
delikli modelden şekil çıkarmak için kullanılan ince toz (ekseriya kümür tozu).
to trace (a design)
with pounce: toz serperek modelden şekil çıkarmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
pounce at/on
birden üstüne atılmak, hamle etmek, üstüne çullanmak.
Policemen were hiding in the bank, ready to pounce on the thieves.
pounce pattern
göreceli olarak küçük el sanat yapıtlarından büyük boy boyanmış ilanlar hazırlanmasında kullanılan bir yöntem
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.