kazancını yiyip bitirmek
Verb
kazancını yiyip bitirmek
Verb
bir işten elde edilen kârı yeniden işe yatırmak
Verb
(bilanço) birikmiş kârlar
Noun
birikmiş kârlar (kâr dağıtımında bir kısmı yedek akçe , bir kısmı da kâr payı olarak dağıtıldıktan sonra
toptan kârdan geriye kalan
kârların belli amaçlar için kullanılması
kârların aktifleştirilmesi
kârları kapitalize etmek
Verb
kazançların sınıflandırılması
şirket kârları
Noun, Economics
birinin kârını azaltmak
Verb
borsa kazancını dağıtmak
Verb
dağıtılmak an kârlar
Noun
kâr dağıtımı
Noun, Management
borsa kazancının dağıtımı
birine kârdan pay vermek
Verb
birine kârdan pay vermek
Verb
gösterilmemiş kârlar
Noun
kanunsuz yollardan elde edilen kâr
gayrimenkul gelirleri
Noun
bütün kârları silmek ip süpüren zarar
büyük kârlar elde etmek
Verb
gasp veya haksız zilyedin zilyetliği esnasında elde ettiği fayda
kârda ortak payı olmak
Verb
bir satıştan ele geçen kâr
kârın belli yerlere tahsis teklifi
kârı eşit olarak bölüp dağıtmak
Verb
gayri menkul gelirleri
Noun
kârları memleketine geri gönderme
kârı dışarıdan kendi ülkesine transfer etmek
Verb
kârların kendi memleketine götürülmesi
kısa dönem kârlarının feda edilmesi
Noun, Competition Law
hisse senedi satarak sermaye kazancı sağlamak
Verb
kârların belli amaçlar için tahsis edilmesi
bir tahliye davası ile birlikte açılan misil davası
Noun
dağıtılmayan şirket kârları
Noun
hükümet politikasının değişmesi nedeniyle bir özel şirketin ya da kişinin mali kazanç sağlanması
az kâr edilen yıllar
Noun
bir işte dağıtılmadan alıkonan kazançtan alınan ek vergi
sahiplerine kâr payı olarak dağıtılacak olsaydı kişisel gelir vergisi yüksek olacağı için
kârların bir bölümünü belli bir vergi dönemine paylaştırmak
Verb
(Br) US olağanüstü kazançlar vergisi (şirketin elde ettiği kazançlar üzerine konulan vergi
bir şirketin sermayesine ve kârına iştirakten dolayı sağlanan gelir
bir şirketin sermayesine ve kârına iştirakten dolayı elde edilen gelir
dağıtılan kârlar üzerinden alınan gelir vergisi
kârın yüzde 60'ını hissedarlara dağıtmak
Verb
özel kâr getiren şahsa mahsus emekli aylığı poliçesi
kârı birinin hesabına geçirmek
Verb
kârın yarısını cebe atmak
Verb
kârı genişleme harcamaları için ayırmak
Verb
kâra ortak hayat politikası
Noun