Demir yolu ile yük taşımacılığı (NACE kodu: 49.2)
Noun, Trades-Professions
Demir yolu ile yük taşımacılığı (NACE kodu: 49.20)
Noun, Trades-Professions
Demir yolu ile şehirler arası yolcu taşımacılığı (NACE kodu: 49.1)
Noun, Trades-Professions
Demir yolu ile şehirler arası yolcu taşımacılığı (NACE kodu: 49.10)
Noun, Trades-Professions
mihrap önündeki parmaklık.
Noun
(mobilyalarda) kızak çıtası: çekmecelerin üzerinde kaydığı çıta.
Noun
şasi yan rayı
Noun, Transport
demiryoluyla göndermek
Verb
kılavuz ray, sevk yatağı.
Noun
(evlerde) tabaklık, tabak rafı, tabak dizmeye mahsus duvar çıkıntısı.
Noun
malları demiryolu ile göndermek
Verb
malları demiryoluyla göndermek
Verb
(US) demiryolu ile sevkıyat
Amerika su yelvesi
(Porzana carolina).
Noun
üçüncü ray, elektrikli trende akım taşıyan ray.
(Br) demiryoluyla mal sevki
trenle yolculuk etmek
Verb
trenle seyahat etmek
Verb
su yelvesi
(Rallus aquaticus). Sutavuğugillerden sırtı yeşil-kahverengi, karnı kara-beyaz çizgili bir kuş.
Noun
(a) yakınmak, şikâyet etmek, dırlanmak.
rail at fate. (b) dil uzatmak, küfretmek, sövüp saymak,
sözle sataşmak, bağıra çağıra tenkit etmek, lânet etmek.
He's always railing against the government.
(US) demiryolu tahvilleri
Noun
tren navlun ücretleri
Noun
(US) demiryolu yük taşıma ücretleri
Noun
bir tren hattının kapanması
demiryolu tahvilleri
Noun
çitle çevirmek, çit içine kapatmak.
çitle/parmaklıkla ayırmak.
(Br) demiryolu yük nakliyatı
demiryolu ulaşımı
Noun, Transport
demiryolu ulaşımı
Noun, Transport
(US) demiryolu taşıma sigortası
Noun
kombine demiryolu ve otobüs bileti
(US) banliyö tren servisi
hafif tramvay sistemi
Noun, Transport
hafif raylı sistem
Noun, Transport
treni bırakıp otobüse binmeye başlamak
Verb