realization

  1. Noun farketme, farkına var(ıl)ma, fark edilme.
    The explorers had a full realization of the dangers they might face.
  2. Noun gerçekleş(tir)me, tahakkuk, kuvveden fiile çık(ar)ma.
    For years they saved waiting for the realization of their hopes.
  3. Noun kavrama, idrak, tasavvur, anlama, anlayış.
  4. Noun satma, satıp paraya çevirme, satıştan alınan para.
    the realization of the house.
  5. Noun gerçekleşen şey, (bir şeyin) gerçekleşmiş hali.
    The farm was the realization of all his dreams.
  6. Noun, Music en pest notaları gösteren ve gamdan aşağıda yazılan nota.
    Brit.:
    realisation.
paraya çevirme
zorunlu tasfiye
cebri tasfiye
paraya çevirme masrafı
paraya çevirme masrafı
sürekli tasfiye hali
paraya çevirme kolaylığı
gelir tahakkuku
kârın gerçekleşmesi
kazanç sağlama
tasfiye hesabı
gelirlerin yatırılması ve alacaklılara oradan ödeme yapılması için açılabilecek banka hesabı
bir şirketin tasfiye olduğu ve alacaklılarına ödeme yapmak amacıyla aktif değerleri nakde dönüştürüldüğü sırada
tasfiye rakamları Noun
bir tasarının gerçekleştirilmesi
rehin konusunun paraya çevrilmesi
menkul değerlerin paraya dönüştürülmesi
tasfiye emri
tasfiye fiyatı
tasfiyeden elde edilen hâsılat
tasfiye satışı
tasfiye değeri
likidasyon değeri
aktiflerin paraya çevrilmesi için fiilen yapılan harcamalar Noun
aktiflerin paraya çevrilmesi için fiilen yapılan harcamalar Noun
tasfiye bilançosu bilanço
bir kurumun tasfiye hesaplarının sonucunu gösteren bilanço