Adjective kısıtlayıcı, sınırlandırıcı, tahdit edici, alıkoyucu, engelleyici, menedici.
a restraining influence: engelleyici etki, ayak bağı.
restraining order: tedbir kararı, kesin karar alınıncaya kadar bir eylemin geciktirilmesi hakkındaki mahkeme ilâmı.
restrainingly: kısıtlayarak, sınırlandırarak, engelleyerek, kısıtlayacak/ engelleyecek tarzda.