robin

  1. Noun yelken bağlama ipi (yelkeni seren direğine bağlar).
    rope band ile ayni anlama gelir.
  2. Noun narbülbülü
    (Erithacus rubecula): küçük, göğsü kırmızı bir kuş (Avrupa).
  3. Noun kızılgerdan, kızıl ardıçkuşu
    (Turdus migratorius): göğsü ve karnı kızıl kahverengi bir kuş. (Amerika).

    robin redbreast ile ayni anlama gelir.
  4. Noun
    roband.
kırlangıç Noun, Zoology
kırlangıç balığı Noun, Zoology
erkek nar bülbülü. Noun
towhee Noun

gurnard ile ayni anlama gelir. kırlangıç balığı
(Triglidae).
çingene karanfili
(Lychnis floscuculi). Karanfilgillerden taçyaprakları dilimli, pembe kırmızı çiçekler açan kalımlı bitki. Noun
round.
dizi, derney. Noun
üyelerin kendi mütalâalarını yazıp imzaladıkları mektup/tutanak vb.. Noun
yuvarlak imzalı dilekçe: imzaların aynı önem ve sırada olduğunu belirtmek için yuvarlak bir çerçeve oluşturacak
şekilde atıldığı dilekçe.
Noun
her oyuncunun ötekilerle en az bir defa karşılaştığı turnuva. Noun, Sports
kızılçalı bülbülü
kızılgerdan yumurta mavisi Adjective
yaramaz peri Noun
zenginleri soyup fakirlere yardım eden İngiliz haydudu Noun
açık yeşil, yeşilimsi açık mavi Noun