sözlü

Turkish-English Translation

  1. spoken
  2. unwritten
  3. oral
  4. Adverb orally
  5. verbal
  6. parol
  7. (Lat.) viva voce
  8. vocal
  9. engaged to be married
  10. fiancé
  11. fiancée
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Tercüme ve sözlü tercüme faaliyetleri (NACE kodu: 74.3)
Translation and interpretation activities (NACE code: M74.3) Noun, Trades-Professions
Tercüme ve sözlü tercüme faaliyetleri (NACE kodu: 74.30)
Translation and interpretation activities (NACE code: M74.3.0) Noun, Trades-Professions
yazılı sınav
written exam Noun, Education-Training
açık sözlü
straightforward
açık sözlü
open character
açık sözlü
foq- spoken
açık sözlü
straight out
açık sözlü
forthright
doğru sözlü
veracious
doğru sözlü
honest
doğru sözlü
truthful
doğru sözlü
outspoken
doğru sözlü
straightforward
duruşma esnasında sözlü
accusatory (accusatorial) procedures
tok sözlü
direct
sözlü akit
parole contract
sözlü anlaşma
oral contract Law
sözlü anlaşma
verbal contract
sözlü anlaşma
oral agreement
sözlü anlaşma
verbal agreement
sözlü anlaşma
unwritten agreement
sözlü anlaşma
parol agreement
sözlü anlaşmaya dayanan ortaklık
oral partnership
sözlü çeviri
verbal translation
sözlü çeviri
interpretation Noun
sözlü çeviri
interpreting Noun, Translation
sözlü çeviri yapmak
to interpret Verb
sözlü defi
demurrer ore tenus
sözlü delil
oral evidence
sözlü duruşma
oral hearing Noun, Law
sözlü emir
verbal order
sözlü emir
oral order Noun, Law
sözlü emir emr
oral order
sözlü film
oral speakie
sözlü film
speakie
sözlü hakaret
slander Noun
sözlü ibra
acceptilation
sözlü ifade
verbal statement
sözlü iletişim
verbal communication
sözlü iletişim
vocal communication
sözlü inkâr
negation oral
sözlü kanıt
oral evidence
sözlü kanıt
parol evidence
sözlü kira anlaşması
parol lease
sözlü kira sözleşmesi
parole lease
sözlü mahkeme emri
oral order Noun, Law
sözlü mesaj
verbal message
sözlü mukavele
oral contact
sözlü mukavele
oral contract Law
sözlü muvafakat
verbal consent
sözlü muvafakat
oral consent
sözlü nota
note verbal
sözlü olarak
verbally Adverb
sözlü olarak
by word of mouth
sözlü olarak
by parol
sözlü olarak
orally Adverb
sözlü olarak
viva voce
sözlü olarak rıza gösterilen evlenme
consensual marriage
sözlü olmayan iletişim
nonverbal communication
sözlü rapor
oral report
sözlü saldırı
verbal attack Noun
sözlü saldırı
philippic
sözlü saldırı
bricbat
sözlü saldırı
diatribe
sözlü savunma
hearing Noun, Competition Law
sözlü savunma
oral defense Noun, Education-Training
sözlü sınav
viva voce examination
sözlü sınav
oral test
sözlü sınav
viva
sözlü sınav
oral examination
sözlü sınav
oral exam Noun, Education-Training
sözlü sınav
oral exam Noun, Education-Training
sözlü sipariş
verbal order
sözlü sorgulama
oral interview
sözlü sorgulama
personal interview
sözlü soru önergesi
oral Parliamentary question Noun, Politics-Intl. Relations
sözlü sözleşme
verbal contract
sözlü sözleşme
parol contract
sözlü taciz
verbal harassment Noun, Law
sözlü tahliye şartı teklifini reddetmek
to deny parole Verb
sözlü talimat
oral instructions Noun
sözlü tarife
conventional tariff system
sözlü tartışma talebi
moving for an argument
sözlü teklif
verbal offer
sözlü teklif yapmak
to make an offer orally Verb
sözlü vasiyet
nuncupation
sözlü vasiyet
nuncupative will
sözlü vasiyet
parole will
sözlü ve sözsüz genel zekâ testi
ahatest
sözlü ve tanık önünde düzenlenmiş vasiyetname
nuncupative will
sözlü veya yazılı anlaşma
verbal contract Law
(diplomasi) sözlü nota
note verbal
açık sözlü yaşlı politikacı
curmudgeon
bir konuyu yazılı ya da sözlü olarak işlemek
to discourse Verb
hâkimin mahkemede bir kişiyi sözlü emriyle tutuklaması
parol arrest
hâkimin mahkemede bir şahsı sözlü emirle tutuklaması
parol arrest
şiddetli sözlü saldırı
broadside
tanıklar önünde sözlü vasiyet
nuncupative
yapılan sözlü anlaşma
executed oral agreement
yazılı ve sözlü olarak
in writing and orally Adverb
yazılı ve/veya sözlü olarak
in writing and/or orally Adverb
yazılı ya da sözlü olmayan
nonverbal
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Konuşma şeklinde ... yapılan, şifâhî
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.