sahne

Turkish-English Translation

  1. Noun, Language-Literature scene
  2. stage
  3. dais
  4. the boards
  5. setting
  6. (theater) stage
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

aile sahnesi
domestic scene
dünya sahnesi
world stage
harekât sahnesi
scene of operations
konferans sahnesi
conference platform
kültür sahnesi
culture stage
mahkeme sahnesi
court stage
müzakere sahnesi
discussion stage
siyaset sahnesi
political stage
tahrip sahnesi
scene of destruction
yangın sahnesi
scene of fire
(radyo ve televizyon) çok kısa bir sahne
flash
açık sahne
open stage
acıklı bir sahne
a tragic scene
bir filmden bir sahne
clip
bir oyundaki heyecanlı sahne
warm scene in a play
döner sahne
travelling platform
etkileyici sahne
impressive scene
gezici sahne
fit up
ilk sahne
primal scene Noun, Psychoanalysis
son sahne
final scene
vb uzayan alkışlamalar ile kesilen sahne
show stopper
sahne ...
theatric(al)
sahne ...
onstage
sahne adı
stage name
sahne alma
enactment Noun, Performing Arts
sahne amiri
floor manager
sahne arkası
backstage Noun, Performing Arts
sahne arkası
back of the stage Noun, Performing Arts
sahne arkasında
behind the scenes
sahne değişikliği
change of scene
sahne değişikliği
change of scenery
sahne dekorasyonu
stage setting
sahne dekoratörü
stage designer
sahne dekoratörü
stage setter
sahne donatımı
stage properties
sahne donatımı
props
sahne donatımını boşaltmak
to strike the set Verb
sahne düzenlemesi
mise en scene
sahne efekti
stage effect
sahne efektleri
scenic effects Noun
sahne enkazı
unclaimed wreck
sahne eşyaları
prop Noun
sahne eşyalarını sağlayan kimse
property man master
sahne hakları
stage rights Noun
sahne için ışık ve panoların asıldığı ızgara
gridiron
sahne ışığı
spotlight Noun, Cinema
sahne ışıkları
footlights Noun
sahne kapısı
stage door
sahne korkusu
stage fright
sahne lambaları
footlights Noun
sahne mektup
unclaimed letter
sahne modu
scene mode Noun, Photography
sahne oyuncuları
theatrical company Noun
sahne oyunculuğu mesleği
acting career
sahne oyuncusu
stage player
sahne oyuncusu olmak
to be on the stage Verb
sahne oyuncusu olmak
to go on the stage Verb
sahne oyuncusu olmak
to walk the boards Verb
sahne oyunu
theater
sahne oyunu
play
sahne oyunu
theatre
sahne oyunu
stage play
sahne oyunu telif hakkı
dramatic copyright
sahne oyununu okuma
play reading
sahne sanatçısı
artist
sahne sanatları
performing arts Noun
sahne sekreteri
continuity girl
sahne talimatı
stage directions
sahne tasarımcısı
scenic designer Noun, Employment
sahne temsili
stage production
sahne ve perde reklamı
theater-curtain advertisement
sahne yan locası
omnibus box
sahne yanı locası
dress box Theatre
sahne yaşamına atılmak
to go on the stage Verb
sahne yazarı
stage author
sahne yönetmeni
stage manager Noun, Employment
bir sahne oyuncusunun seyirciyi büyülemesi
grip of a play on the audience
bir sahne oyununa müsaade etmek
to license a play Verb
bir sahne oyununu yasaklamak
to ban a play Verb
bir sahne oyununu yeniden sahneye koymak
to put a play on again Verb
bir sahne oyununu yuhalamak
to hoot a play off the stage Verb
bir sahne oyununun savunduğu tez
argument of a play
birden sahne de belirmek
to burst on the scene Verb
durmadan değişen sahne veya olaylar
panorama
hazırlanmış sahne oyunu listesi
repertory
her çeşidine sahne olmak
to run the gamut Verb, Idioms
kısa sahne oyunu
playlet
olay sırasına veya bir sahne eserine göre düzenlenmiş müzik
program me music
televizyon programının sahne yöneticisi
floor manager
ünlü sahne ve ekran sanatçıları
personalities of the stage and screen Noun
Müzik ve Sahne Sanatları Dairesi Başkanlığı
Department of Music and Performing Arts Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Oyun, konser vb
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

şahne
İnzibat memuru, şehir zâbıtası