said

  1. Adjective adı geçen
  2. Adjective bahse konu
  3. (bkz: say )
    (geç.z.&s.f.).
  4. Law adı geçen, mezkûr.
    said witness: adıgeçen tanık.
    said sum: adı geçen meblağ.
  5. seyit.
denilmek denmek Verb
denmek denilmek Verb
ne dediğinizi kaçırmak dım
sözlerinin ışığı altında
rivayete/söylenildiğine göre
dediğim gibi Adverb
tartışma bitmiştir
yeterince konuşuldu
kabul ediyorum
birine sözünü tutturmak Verb
söz konusu
bahis bahsi geçen
söylemesi yapmaktan daha kolay.
(söylemesi) dile kolay!
Söylemesi kolay.
Ne kadar söylense/tekrar edilse yeridir.
Ne kadar az lâf söylenirse mesele o kadar çabuk kapanır.
demesiyle yapması bir oldu.
bilmem kim demiş ki …
some writer or other says that … : yazarın biri (bilmem hangi yazar) diyor
ki …
some fool or other: sersemin biri.
söz konusu şahıslar Noun
en sonunda, sonuç olarak.
haklısın, hakkın var, iyi ki dedin.
"Let's go home." You said it! I'm tired." " Eve gidelim." "Haklısın. Zaten yorgunum."
Şeyh Sait İsyanı Proper Name, History

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kutlu, uğurlu, mübârek
  2. Kolun dirsekten ... olan kısmı
  3. Yukarıya, yükseğe ... çıkan, yükselen