secim

Turkish-English Phrases

ara seçim
mid-term elections Noun
ara seçim
off year elections
ara seçim
by election
ara seçim
off year election
birlikte seçim
selection in common
çekişmeli seçim
(US) disputed election
demokratik seçim
democratic election Noun, Politics-Intl. Relations
direkt seçim
direct vote
dolaylı seçim
indirect elections Noun
erken seçim
early elections
genel seçim
general elections Noun
genel seçim
popular election
genel seçim
general election
göstermelik seçim
sham election Noun, Politics-Intl. Relations
göstermelik seçim
show election Noun, Politics-Intl. Relations
hazırlayıcı seçim
direct primary
heyecanlı seçim
cliffhanger election
hileli seçim
stolen election Noun, Politics-Intl. Relations
hileli seçim
rigged election Noun, Politics-Intl. Relations
ihtilaflı seçim
disputed election
intizamsız seçim
irregular return
kısmi seçim
special election
maceralı seçim
cliffhanger election
nisbi seçim
proportional ballot
nispi seçim
proportional ballot
normal seçim
regular election
olumsuz seçim
adverse selection
ön seçim
(US) primary election
oybirliğiyle seçim
voting by acclamation
oybirliğiyle seçim
election by acclamation
oybirliğiyle seçim
solid vote
özel seçim
special election
rakipsiz seçim
unopposed return
rasgele seçim
random selection
rastgele seçim
random selection
sahte seçim
mock election
seçim
selection Noun
seçim
election Noun
seçim
choice Information Technology
seçim
choosing
seçim
elections Noun, Politics-Intl. Relations
seçim
returning
seçim
polling
seçim
ballot
seçim arifesinde
on election eve
seçim armağanı
electoral blessing
seçim ayı
month of election
seçim ayı
month of electioneering
seçim bildirisi
election manifesto
seçim bölgesi
senatorial district
seçim bölgesi
electoral area
seçim bölgesi
congressional district
seçim bölgesi
magisterial district
seçim bölgesi
election district
seçim bölgesi
voting area
seçim bölgesi
constituency area
seçim bölgesi
precinct
seçim bölgesi
electoral district Noun, Politics-Intl. Relations
seçim bölgesi
polling district
seçim bölgesi
parliamentary borough
seçim bölgesi
returning borough
seçim bölgesi
constituency district
seçim bölgesi
electoral (election) district
seçim bölgesi
election precinct
seçim çağrısı
calling an election
seçim çağrısı
notice of election
seçim çevresi
polling district
seçim çevresi
electoral district Noun, Politics-Intl. Relations
seçim çıkarları
electoral concerns Noun
seçim dalaveresi
ballot manipulations
seçim danışmanı
selection consultant
seçim denetçisi
election auditor
seçim denetçisi
supervisor of elections
seçim desteği
electoral support
seçim dönemi
election period
seçim dönemi
session of legislature
seçim etüdü
elective study
seçim fonu
election fund
seçim gezisi
electioneering tour
seçim giderleri
election costs Noun
seçim görevlisi
returning officer
seçim gözlemcisi
election observer Noun, Politics-Intl. Relations
seçim günü
day of election
seçim günü
polling day
seçim günü
election d
seçim günü
day for election
seçim günü
election day
seçim hâkimi
judge of election
seçim hâkimi
(US) judge of election
seçim hakkı
option Noun
seçim hakkı
choice
seçim hazırlığı
hustings
seçim hilesi
electoral fraud Noun, Politics-Intl. Relations
seçim işi
voting business
seçim ittifakı
election alliance
seçim kampanyası
political campaign Noun
seçim kampanyası
election campaign Noun, Politics-Intl. Relations
seçim kampanyası
canvass Noun
seçim kampanyası
elective campaign Noun
seçim kampanyası
electoral campaign Noun
seçim kanunu
election law
seçim kanunu
electoral law
seçim katsayısı
election quotient
seçim katsayısı
electoral quotient
seçim katsayısı
electoral ratio
seçim kavgaları
electoral showdown Noun
seçim koalisyonu
electoral coalition
seçim komitesi
election committee
seçim kontrolu
scrutiny
seçim konuşmacısı
election speaker
seçim konuşması
election address
seçim konuşması
campaign speech
seçim konuşması
election speech
seçim konuşması
stump oratory (speech)
seçim kurulu
board of election
seçim kurulu
election commission
seçim kurulu
electoral committee
seçim kurulu
returning board
seçim kurulu
election board
seçim kurulu
selection board
seçim kurulu
political committee
seçim kurulu
electoral commission
seçim kurulu
elective committee
seçim kurulu
board of elections
seçim kurulu
election committee
seçim listesi
electoral register
seçim manevraları
election disturbances Noun
seçim masrafları
election expenses Noun
seçim mazbatası
election roes Noun
seçim meclisi
elective assembly
seçim mevzuatı
electoral legislation
seçim monarşisi
elective monarchy
seçim mücadelesi
election fight
seçim mücadelesi
election contest
seçim mücadelesi
electoral contest
seçim mürekkebi
election ink Noun, Politics-Intl. Relations
seçim nutku
election address
seçim oyu
electoral vote
seçim politikası
electoral politics Noun
seçim programı
election program (me)
seçim programı
electioneering program (me
seçim programı
election plan
seçim programı
electioneering program me
seçim programı
election platform
seçim propogandası
electioneering Noun
seçim raporu
election coverage
seçim reformu
electoral reform
seçim saati
election hour
seçim savaşı
election battle
seçim senin
you are at liberty to choose
seçim serbestisi
freedom of choice
seçim sıkıntıları
electoral troubles Noun
seçim sistemi
elective system
seçim sloganı
election battle cry
seçim sloganı
election cry
seçim sonuçları
electoral counts Noun
seçim sonucu
election result
seçim sonucu
electoral ballot
seçim sonucu
outcome of the election
seçim süreci
elective process
seçim süreci
election process
seçim tahmini
election forecasting
seçim tahminleri
electoral prospects Noun
seçim tarzı
mode of selection
seçim tatili
election recess
seçim toplantısı
election meeting
seçim turu
vote cycle
seçim turu
qualifying round
seçim usulü
electoral procedure
seçim usulü
electoral practices
seçim usulü
electorial procedure
seçim vaadi
election plank
seçim vaadi
election promise
seçim vaadi
election pledge
Seçim yaklaşıyor.
The elections are upon us. Sentence
seçim yapmak
to call an election Verb
seçim yapmak
to choose from Verb
seçim yapmak
to carry an election Verb
seçim yapmak
to choose Verb
seçim yapmak
to hold an election Verb
seçim yardımcısı
precinct worker
seçim yardımcısı
poller
seçim yasası
election law
seçim yenilgisi
electoral defeat
seçim yenilgisi
election defeat
seçim yılı
presidential year
seçim yılı
election year
seçim yoluyla
by cooption
seçim yönetmeni
returning officer
seçim zaferi
election victory Noun, Politics-Intl. Relations
seçim zaferi
electoral triumph
seçim zaferi
electoral victory
seçim zamanı
election time
serbest seçim
free elections Noun, Politics-Intl. Relations
sıkı seçim
close election
yarışmalı seçim
competitive selection
yeni seçim
new election
yeniden seçim
re election
yeniden seçim
reelection
Turkish-English phrases from Zargan's own database

seçim
Seçmek işi, tercih etme