simultaneous

English-Turkish Translation

  1. Adjective eş zamanlı
  2. Adjective eşzamanlı, eşanlı, aynı anda olan/ vukua gelen.
    simultaneous computer: eşzamanlı bilgisayar.
    simultaneous
    equations: eşanlı denklemler.
    simultaneous movements: eşzamanlı hareketler.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

simultaneous death
(US) aynı anda ölüm
simultaneous death
aynı anda ölüm
simultaneous drive
eşzamanlı tahrik Noun, Transport
simultaneous equations
denklemler sistemi Noun, Mathematics
simultaneous inflation and unemployment
aynı anda enflasyon ve işsizlik (enflasyonun mu yoksa işsizliğin mi daha büyük sorun olduğunun değerlendirilmesi
simultaneous interpretation
aynı anda tercüme
simultaneous interpretation
simültane tercüme
simultaneous interpreting
simultane çeviri Noun, Translation
simultaneous payment clause
asli hasarın mükerrer sigortalıca ödendiği sırada reasüransın da hasarı ödemesini öngören bir reasürans klozu
simultaneous translation
eşzamanlı çeviri
simultaneous translation
simultane çeviri
simultaneous transmission
aynı aygıtla yayın yapma ve yayın alma gibi
simultaneous transmission
karşılıklı yapılan yayın
English-Turkish phrases from Zargan's own database