biraz, bir dereceye kadar, azçok, oldukça, hayli. I was somewhat surprised: Hayli şaşırdım. It
is somewhat difficult: O biraz zordur. We treat him somewhat as he treated us: O bize nasıl muamele etti ise biz de ona azçok öyle muamele ettik. He was somewhat of a coward: Oldukça korkaktı.
bir parça, bir şey. The matter is an unknown somewhat: Konu, bilinmeyen bir şeydir.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition