Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
splash
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
(üstüne/etrafa su/çamur vb.) sıçratma(k).
to fall into the water with a splash .
etrafa sıçratarak suya dalma(k)/düşme(k)/çarpma(k).
to splash into the water. Children splashing in the pool.
(su vb.) saç(ıl)ma(k), sıçrama(k).
The rain splashed on the window.
su sıçratma sesi.
sıçratılan su/çamur vb., zifos.
(çamur vb. sıçramasından ileri gelen) leke.
renk/ışık lekesi.
parlak/heyecanlı gösteri.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
splash one's money
parasını saçmak
Verb
(flowing water) splash
şakırtı
(water) to splash
şarlamak
Verb
cut a splash
ün kazanmak
Verb
cut a splash
rol kesmek
Verb
make a splash
(a) dikkati çekmek, bakışları üzerinde toplamak, gösteriş yapmak, (b) heyecan uyandırmak, (c) (parayı)
savurmak, israf etmek, har vurup harman savurmak.
whisky and splash
viski-soda.
Just a splash , please
: Lütfen bir yudum (su vb.).
splash a piece of news
haberi büyüterek yaymak
Verb
splash about/out
parayı israf etmek/savurmak.
She splashes her money about.
splash apron
çamurluk
splash down
(uzay aracı) suya inme(k)/konma(k).
splash guard
çamur-tutan: taşıtların arka tekerleği gerisinde çamurların geride bulunanlara sıçramasını engelleyen perde.
Noun
splash of mud
sıçrayan çamur
splash screen
açılış ekranı
to splash a piece of news
haberi büyük başlıklarla neşretmek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.