Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
standstill
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Military
duraklama
durgunluk, durma, hareketsizlik, işlemezlik.
The traffic had come to a standstill
: Trafik tamamen durdu.
tatil, paydos, işin durması.
durgun, durmuş, hareketsiz, âtıl.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be at a standstill
durmak, durgun/hareketsiz olmak, kesilmek, inkıtaa uğramak.
The negotiations are at a standstill
:
Müzakereler kesildi/inkıtaa uğradı.
bring a job to a standstill
kösteklemek
Verb
bring something to a standstill
duraklatmak
Verb
bring to a standstill
durgun hale getirmek
Verb
bring to a standstill
durdurmak
Verb
business is at a standstill
işler durgun
come to a standstill
durmak
Verb
have come to a standstill
inkıtaa uğramak
Verb
have come to a standstill
yerinde saymak
Verb
reach a standstill
kalmak
Verb
wage and prices standstill
ücret ve fiyatların sabit hale gelmesi
standstill agreement
şirket tarafından şimdilik başka bir teklifin dikkate alınmayacağı konusunda yapılan anlaşma
standstill agreement
çalışmalarıyla ilgili gizli bilgiler karşılığında bir şirketin başka bir şirketi ele geçirmeyeceği ya
da hisselerini satın almayacağı konusunda anlaşm
standstill agreement
moratoryum (bir ülkenin diğerine borcunu ödeyemediği ve sürenin belirli bir tarihe kadar uzatıldığı anlaşma
standstill agreement
hedef şirketin hisse senetlerini satın almak için fiyat teklifi verildiğinde
standstill commission
moratoryum komisyonu
standstill commission
daimi kurul
standstill committee
temerrüt kurulu
standstill committee
moratoryum kurulu
standstill credit
moratoryum kredisi
standstill debts
moratoryum borçları
Noun
standstill order
moratoryum kararı
stand still
kımıldamamak, hareketsiz durmak.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.