supply

English-Turkish Translation

  1. Noun, Economics arz
  2. Noun ikmal
  3. esnek /elâstkî bir şekilde, kolayca eğilip bükülebilecek tarzda, kendini duruma uydurarak.
  4. Noun
    supply with: sağlama(k), temin/tedarik etme(k).
    to supply someone with something = supply something
    to someone: birine bir şeyi temin/tedarik etmek, sağlamak, bulmak.
    to supply someone clothing. to supply a community with electricity.
  5. Noun tatmin etme(k), telâfi etme(k), yerini doldurma(k).
  6. Noun ihtiyacı karşılama(k).
  7. Noun bir makamı işgal etme(k).
  8. Noun mevcut (mal), stok, depoda/kullanılmaya hazır bulunan miktar.
    supply and demand: arz ve talep.

    be in short supply: kıt olmak.
    a city's water supply.
  9. Noun, Military ikmal, iaşe.
    supply by air: havadan ikmal.
    supply column: iaşe kolu.
    supply officer:
    ikmal subayı.
    supply road: ikmal yolu.
    supply section: ikmal şubesi.
    supply train/vessel: ikmal treni/gemisi
  10. Noun
    supplies: erzak, gereç, levazım, malzeme.
    cut off the supplies: gerekli ihtiyaç maddelerini kesmek.
  11. Noun vekil.
  12. Noun besle(n)me.
  13. Noun, Electronics cereyan.
  14. Noun (a) takviye, (b) yardım.
  15. Noun (bkz: supplely ).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

draw one's supply from ..
'dan tedarik etmek Verb
Electricity, gas, steam and air conditioning supply (NACE code: D)
Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendİrme üretimi ve dağıtımı (NACE kodu: D) Noun, Trades-Professions
Electricity, gas, steam and air conditioning supply (NACE code: D35)
Elektrik, gaz, buhar ve havalandırma sistemi üretim ve dağıtımı (NACE kodu: 35) Noun, Trades-Professions
Steam and air conditioning supply (NACE code: D35.3)
Buhar ve iklimlendirme temini (NACE kodu: 35.3) Noun, Trades-Professions
Steam and air conditioning supply (NACE code: D35.3.0)
Buhar ve iklimlendirme temini (NACE kodu: 35.30) Noun, Trades-Professions
to draw one's supply from ..
mallarını
Water collection, treatment and supply (NACE code: E36)
Suyun toplanması, arıtılması ve dağıtılması (NACE kodu: 36) Noun, Trades-Professions
Water collection, treatment and supply (NACE code: E36.0)
Suyun toplanması, arıtılması ve dağıtılması (NACE kodu: 36.0) Noun, Trades-Professions
Water collection, treatment and supply (NACE code: E36.0.0)
Suyun toplanması, arıtılması ve dağıtılması (NACE kodu: 36.00) Noun, Trades-Professions
Water supply; sewerage; waste managment and remediation activities (NACE code: E)
Su temini; kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri (NACE kodu: E) Noun, Trades-Professions
a month's supply
bir aylık ihtiyaç
aggregate supply
toplam arz (belirli bir dönemde piyasa arzedilen tüm malların toplam miktarı
aggregate supply
toplam arz
aggregate supply
mecmuu arz
aggregate supply
toplam talebi karşılamak için bir ekonomide bulunan mal ve hizmet tedarikinin tümü memleket içinde üretilen
mal ve hizmetlerle ithalatı içerir
air supply
havadan ikmal
air supply
hava ikmali
air supply
hava ikmali Noun, Aviation
area of supply
ikmal alanı
auto supply
otomobil arzı
aviation supply
havacılık teçhizatı
axis of supply
ikmal hattı
bulk supply
toptan ikmal
capital supply
sermaye tedariki
channels of supply
ikmal yolları Noun
coal supply
kömür ikmali
committee of supply
gelecek yılki harcamaları müzakere eden kurul
competitive supply
rekabetçi arz (üretim faktörlerinin az olduğu durumda üreticilerin ürünün bu kaynaklarını elde etmek için rekabet etmesi
competitive supply
rekabetçi arz koşulu
complementary supply
birlikte üretim (bir malı üretirken , ister istemez diğer bir ürünün de üretilmesi
complementary supply
birlikte üretim (bir malı üretirken , kaçınılmaz olarak başka bir malın da üretilmesi
composite supply
müşterek arz (belirli bir talebi karşılayacak birçok mal ve hizmetleri bulunması
composite supply
ikame mallar arzı
composite supply
aynı talebi tatmine yönelik iki ya da daha fazla sayıda malın toplam miktarı
composite supply
ikame malları arzı
composite supply
iki ya da daha fazla kaynaktan gelen malların toplam arzı
conditions of supply
ikmal şartları Noun
continuous supply
sürekli tedarik
copious supply
bol stok mevcudu
copious supply
bol erzak tedariki
correspondence supply
yazı malzemesi
credit supply
kredi sağlama
credit supply
kredi tedariki
currency supply
para arzı
current supply
muntazam tedarik
current supply
cari arz
demand and supply
talep ve arz
depot supply
depo ikmali
elastic supply
elastik arz
elastic supply
elastiki arz
elastic supply
ihtiyaca göre artıp eksilen arz
elastic supply
esnek arz
elasticity of supply
arz esnekliği
electric power supply
elektrik gücü sağlama
electricity supply
elektrik ikmali
emergency supply
acil durum yedek malzeme tedariki
essential supply
hayati ihtiyaçlar
excess supply
aşırı arz
excess supply
arz fazlası
excess supply
artık arz
excessive supply
aşırı arz
fixed supply
sabit arz
fixed supply
sabit arz (piyasa fiyat artışları karşısında stokların tüketilmesi ve üretimin artırılmaması nedeniyle
kısa dönemde arzın genişletilememesi hali
floating supply
serbest ticaret metaı: serbest piyasada alınıp satılan emtia, mal, senet, bono vb..
food supply
yiyecek ikmali
food supply
gıda temini
food supply
yiyecek tedariki
fresh supply
yeni mal tedariki
fuel supply
yakıt tedariki
gold supply
altın arzı
housing supply
konut arzı
inelastic supply
elastiki olmayan arz
inelastic supply
esnek olmayan arz
inexhaustible supply
tükenmez malzeme
invisible supply
görünmeyen arz
joint supply
bkz ” complementary supply
joint supply
ortak arz
labor supply
işgücü arzı Noun
labor supply
emek arzı
labour supply
emek arzı
marginal supply
azami arz
market supply
piyasa arzı
minimum supply
asgari ihtiyaç maddesi Noun
minimum supply
asgari arz
monetary supply
para arzı
money supply
para-sürüm, tedavüldeki para, piyasaya sürülen para, piyasadaki para hacmi.
money supply
para arzı Noun, Economics
oil supply
petrol ikmali
oil supply
petrol arzı Noun, Economics
on supply
vekâleten
overall elasticity of supply
arzın genel esnekliği
overhead s supply
arz fazlalığı
parts supply
parça ikmali
poor supply
yetersiz arz
population supply
halk ihtiyaçlarının karşılanması
power supply
enerji tedariki
power supply
kuvvet sağlama
power supply
güç kaynağı Noun, Information Technology
refusal to supply
mal vermeyi reddetme
regressive supply
gerileyen arz
regressive supply
piyasa fiyatının düşmesi durumunda arzedilen mal miktarın arttığı olağandışı hal
rival supply
rakip tedariki
scant supply
arz kıtlığı
scanty supply
kıt tedarik
short supply
eksik arz
surplus supply
arz fazlalığı
system of supply
tedarik sistemi
system supply
ikmal sistemi
total supply
toplam arz
water supply
su rezervi
supply a missing word
eksik bir sözcüğü yerine koymak Verb
supply a want
bir ihtiyacı karşılamak Verb
supply agreement
mal tedariki anlaşması
supply an interpreter
bir tercüman bulmak Verb
supply area
ikmal mıntıkası Noun
supply bottleneck
mal tedariki darboğazı
supply capacity
tedarik kapasitesi
supply capital
sermaye sağlamak Verb
supply chain
tedarik zinciri Noun
supply chain management
tedarik zinciri yönetimi Noun
supply collateral
teminat sağlamak Verb
supply column
iaşe kolu Military
supply column
levazım kolu
supply conditions
tedarik şartları Noun
supply contract
ikmal sözleşmesi
supply contract
teslimat (ikmal) sözleşmesi
supply contract
tedarik sözleşmesi
supply contract
teslimat sözleşmesi
supply curve
arz eğrisi
supply department
malzeme ofisi
supply depot
ikmal deposu Noun
supply depot
malzeme deposu Noun
supply difficulties
tedarik güçlükleri Noun
supply evidence
delil göstermek Verb
supply goods on credit
kredi ile mal tedarik etmek Verb
supply house
tedarik eden firma
supply industry
yan sanayi Noun, Trades-Professions
supply information
bilgi sağlamak Verb
supply line
malzeme tedarik hattı
supply note
tesellüm belgesi
supply number
sipariş numarası
supply of cash
nakit tedariki
supply of foreign exchange
döviz arzı
supply of goods
mal tedariki
supply of money
para arzı
supply of power
enerji tedariki
supply office
malzeme ofisi
supply only to wholesalers
sadece toptancılara mal tedarik etmek Verb
supply only wholesalers
yalnız toptancılara mal tedarik etmek Verb
supply pipe
besleme borusu
supply price
arz fiyatı (bir aktifin üretim maliyeti
supply price
belirli miktar bir mal için satıcının yanaşacağı en düşük fiyat
supply price
arz fiyatı
supply price
arz fiyatı (belirli bir çıktıyı üretmek için gerekli olan en düşük fiyat)
supply problem
tedarik sorunu
supply proof
delil getirmek Verb
supply requirements
malzeme ihtiyacı
supply route
ikmal yolu Noun, Military
supply schedule
arz şedülü
supply schedule
arz tablosu (satıcıların değişik fiyatlarla teklif ettikleri mal miktarlarını gösteren tablo
supply schedule
tedarik programı
supply service
tedarik hizmeti
supply ship
tedarik gemisi
supply side economics
arz yanlı iktisat
supply situation
tedarik durumu
supply someone with something
birine birşey temin etmek Verb
supply something to someone
birine birşey sağlamak Verb
supply source
ikmal kaynağı
supply source
ikmal noktası Noun
supply store
malzeme deposu Noun
supply system
tedarik sistemi
supply the deficiency
açığı kapatmak Verb
supply the deficiency
eksikliği gidermek Verb
supply the demand
talebi karşılamak Verb
supply the market
piyasaya mal vermek Verb
supply the needful
gerekli parayı bulmak Verb
supply the public demand
kamu talebini karşılamak Verb
supply train
malzeme treni
supply vote
bütçe oyu
infinite supply elasticity
sonsuz arz elastikliği
main supply road
ana ikmal yolu
office supply inventory
ayniyat mevcudu
refuse to supply goods
mal tedarik etmeyi reddetmek Verb
regressive supply curve
gerileyen arz eğrisi
uninterruptible power supply (UPS)
kesintisiz güç kaynağı Hardware
English-Turkish phrases from Zargan's own database