acı ve eziyete sabırla katlanmak
Verb
çıraklık eğitimine başlamış olmak
Verb
(bir yerde) oturmaya başlamak
Verb
… : gidip … in yanına yerleşmek.
komşularının kavgasına karışmak
Verb
meydan okumak, mücadeleyi kabul etmek.
bir senedi kabul etmek
Verb
senedi vadesinde ödemek
Verb
bir senedi vadesi gelince ödemek
Verb
türlü ürünlerin sürümünü taahhüt etmek
Verb
bir konuyu tartışmak
Verb
bir işte çalışmaya başlamak
Verb
yardım parası toplamak
Verb
bir hırsızı yakalamak
Verb
bir temsilcilik üstlenmek
Verb
bir opsiyon hakkını kullanmak
Verb
meslek olarak seçmek
Verb
ortada dolaşan fikirleri benimsemek
Verb
cari fikirleri benimsemek
Verb
yaşayan dillere kaydolmak
Verb
müzakereleri başlatmak
Verb
hemşirelik mesleğini seçmek
Verb
boş zamanlarında fotoğrafçılık yapmak
Verb
biriyle birlikte (birinin yanında) oturmak
Verb
hisse senedine talip olmak
Verb
satın alınmış hisse senetlerini ödemek
Verb
(US) hisse senedi satın almak
Verb
hisse senedi satın almak
Verb
hisse senetlerini ödemek
Verb
resen dikkate almak
Verb, Law
yoksulların davasını savunmak
Verb
birini şiddetle savunmak
Verb
birinden yana çıkmak
Verb
kuvvetle desteklemek, şiddetle savunmak/müdafaa etmek, tarafını tutmak.
belgeleri teslim almak
Verb
meydan okumasını kabul etmek.
mücadeleyi kabul etmek
Verb
hükümetin dizgilerini ele almak
Verb
mühendislik mesleğini seçmek
Verb
(Br) senedi iskonto etmek
Verb
arkadaş olmak.
take up with someone: birisiyle düşüp kalkmak, sıkıfıkı olmak.
mevzilenmek
Verb, Military
hisse senedi satın almak
Verb
satın alınmış hisse senetlerini ödemek
Verb
şaşırmak, korkmak, heyecanlanmak.
bir meseleyi daha yüksek bir makama götürmek
Verb
birinin sözünü kesmek
Verb
(a) düelloyu/mücadeleyi (veya meydan okuma şeklindeki daveti) kabul etmek, (b) bir kimseyi/fikri savunmak.
throw down the gauntlet = gantlet: meydan okumak.
(a) uptake (3), (b) gerici, germe aleti.
Noun, Machines