tally

  1. Noun
    tally stick ile ayni anlama gelir. çetele, üzerine çentik açılarak hesap tutulan değnek.
  2. Noun çentik, kertik.
  3. Noun hesap, çetele hesabı, maçta takımların kazandıkları sayılar.
  4. Noun işaret, etiket.
  5. Noun (çetele ile vb.) hesap tutmak.
  6. Noun saymak, sayım yapmak.
  7. Noun işaret/etiket koymak, birer birer kaydetmek.
  8. Noun uy(dur)mak, tut(tur)mak.
    These accounts do not tally (with each other): Bu hesaplar birbirini tutmuyor.
yüzer yüzer satın almak Verb
çetele tutmak Verb
birbirini tutmamak Verb
oy sonuçlarını hesaplamak Verb
taksitle ödeme
(Br) taksitle satış yapan mağaza
yük kontrolörü
(US) oy sayan memur
bir gemide yüklenilen veya boşaltılan yükün
mukabil listeleriyle uyumunu denetlemekle görevli kişi
dipkoçanı
İşte orada
İşte
kontrolör
(US) tesellüm belgesi
bir toplama makinesince
sonunda da genel toplamın yazıldığı rulo kâğıt
üzerinde her bir işlemin kaydedildiği
sayım cetveli
puantaj pusulası
(US) hesap pusulası
(Br) taksitle satış yapan mağaza
ucuzcu mağaza
tally ile ayni anlama gelir. çetele, üzerine çentik açılarak hesap tutulan değnek.
(Br) taksitle ödeme sistemi
(Br) taksitle satış sistemi
kredi ile satış
taksitli satış
kasayı tutturmak Verb
(Br) taksitle satış işi
(Br) taksitli satış
listedeki malları işaretlemek Verb
malları listeden çizerek kontrol etmek Verb
bir şeyin hesabını tutmak Verb