the works

  1. (a) ayrıntı, teferruat, garnitür.
    a hamburger with the works. (b) zulüm, işkence, çetin iş.
fabrikada
fabrika da
fabrikada olmak Verb
fabrikayı gezme izni almış olmak Verb
fabrika gezme izni almış olmak Verb
fabrika arazisini genişletmek Verb
şiddetle azarlamak Verb
(a) birini öldürmek/ hırpalamak, (b) birine aman vermemek, göz açtırmamak.
işleri yüzüne gözüne bulaştırmak Verb
şansı kaçırmak Verb
yapılmakta, bakılmakta, plânda.
kolaylık göstermek, işi kolaylaştırmak.
(a) bütün sermayeyi yatırmak, (b) bütün gücünü harcamak (c) kumarda bütün parasını sürmek.
bütün gücünü/parasını harcamak, son gayretini/meteliğini sarfetmek.
Let's shoot the works and order the crêpe suzette.
işleri kösteklemek Verb
pazar bozmak Verb
güçlük çıkarmak Verb
işleri sabote etmek Verb
inşaat giderleri Noun