toplu

Turkish-English Translation

  1. Adverb, Employment collectively
  2. general
  3. corporate
  4. global
  5. collective
  6. integrated
  7. joint
  8. Information Technology batch
  9. tidy
  10. cumulative
  11. concentrated
  12. plump
  13. assembled
  14. collected
  15. abstract
  16. compacted
  17. comprehensive
  18. aggregated
  19. gross
  20. grouped
  21. knobbed
  22. aggregative
  23. brief
  24. neat
  25. fleshy
  26. funneled
  27. ball headed (pin
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

derli toplu
well-organized Adjective
toplu taşıma odaklı kentsel gelişim
transit-oriented development (TOD) Noun, Urban Planning
toplu ulaşım hizmetleri
public transport services Noun, Public Administration
derli toplu
tidy
derli toplu
neatly Adverb
derli toplu
well-organized
derli toplu
presentable
toplu alım
group buying
toplu anlaşma
collective treaty
toplu asliye ceza mahkemesi
combined basic criminal court
toplu ayin
liturgy
toplu barış
collective peace
toplu basın mahkemesi
combined press court
toplu çalışma
seminar
toplu çalışma
contributed work
toplu çalışma
coop work
toplu ceza
joint fine
toplu dağıtım
cooperative distribution
toplu davranış
collective behaviour Noun, Communication
toplu dilekçe
collective petition
toplu eğlence
universal entertainment
toplu eserleri
complete works Noun
toplu etki
cumulative effect
toplu evlilik
pantagamy
toplu eylem
collective action Noun
toplu firar
jail delivery Noun, Law
toplu gezi
packaged tour
toplu gezi
package tour
toplu gezi yolculuğu
package holiday
toplu geziye katılmak
to be packaged off Verb
toplu göç
mass migration Noun, Politics-Intl. Relations
toplu göç
mass emigration
toplu görüşme
collective
toplu görüşme
collective bargaining Noun, Law
toplu görüşme heyeti
collective commission
toplu gösteri
mass demonstration
toplu gösteri
mass rally
toplu gösteriler
mass display Noun
toplu gösteriler
mass meeting Noun
toplu grevler
spate of strikes Noun
toplu güç
collective power
toplu halde
collectively Adverb
toplu halde çekilmek
to resign in a body Verb
toplu halde geziye çıkmak
to sally Verb
toplu halde göç
mass emigration
toplu halde grev gözcülüğü
mass picketing
toplu halde saldırmak
to mob Verb
toplu halde sınav
assembled examinations
toplu halde sınırdışı etme
mass deportation
toplu halde yaşayan
gregarious Adjective
toplu harç
omnibus charge
toplu hareket
concerted action
toplu hisse senedi
multiple certificate
toplu iğne
pin
toplu iğne başı
pinhead
toplu iğne ile tutturmak
to pin Verb
toplu indirim
aggregated rebates
toplu indirim
deferred rebate
toplu intihar
mass suicide Noun, Religion-Faith
toplu ipotek
consolidated mortgage
toplu ipotek
collective charge
toplu iş
batch job Information Technology
toplu iş
batch file Information Technology
toplu iş kütüğü
batch file Information Technology
toplu iş sözleşmesi birliği
collective bargaining association
toplu iş sözleşmesi komisyonu
collective bargaining commission
toplu işçi çıkarma
mass layoff Noun, Management
toplu işlem
batch processing Information Technology
toplu işsizlik
mass unemployment
toplu işten çıkarma
mass dismissal
toplu işten çıkarma
mass layoff Noun, Management
toplu işten çıkarmalar
mass dismissals Noun
toplu istifa
en masse resignation Noun
toplu kapasite
global capacity
toplu karga yuvaları
rookery Noun
toplu katliam
massacre
toplu kıyım
massacre Noun
toplu kıyım
mass killing Noun
toplu konşimento
omnibus bill of lading
toplu konut
social housing Noun, Construction
toplu konut
public housing Noun, Construction
toplu konut
cooperative apartment house
toplu konut bölgesi
housing estate
toplu konut fonu
collective housing fund
toplu konut yapımı
subsidized housebuilding
toplu kütük
batch file Information Technology
toplu mahkeme üyesi
associate judge
toplu mahkeme üyesi
associate justice
toplu mezar
mass grave Noun
toplu mezar
mass grave Noun
toplu muafiyet
block exemption Noun, Competition Law
toplu müzakere
collective bargaining
toplu nakliyat
conveyance in mass
toplu olarak
collectively Adverb
toplu olarak istifa etmek
to resign as a body Verb
toplu öldürme
massacre
toplu ölüm
holocaust
toplu oturum
panel Noun
toplu para cezası
joint fine
toplu pazarlamak
to mass- market Verb
toplu pazarlamak
to mass-market Verb
toplu pazarlığa girmeme
failure to bargain collectively
toplu pazarlık
bargaining rights
toplu pazarlık
collective bargaining
toplu rehin
multiple lien on property
toplu rekabet
cooperative competition
toplu reklam
coop advertising
toplu reklamcılık
group advertising
toplu saldırı
mass attack
toplu satın alma indirimi
bulk rate
toplu satış
mass selling
toplu satış vergileri
wholesale taxes Noun
toplu sevkıyat
collective shipment
toplu sevkıyat
pooled shipment
toplu sigorta sözleşmesi
master group contract
toplu sigortası
package policy Noun
toplu sipariş
omnibus order
toplu sözleşme
joint agreement
toplu sözleşme
trade agreement
toplu sözleşme
collective contract
toplu sözleşme
collective agreement Noun, Law
toplu sözleşme
labor agreement Noun, Law
toplu sözleşme
collection agreement
toplu sözleşme
collective bargaining agreement Noun, Law
toplu sözleşme
collective agreement Noun, Employment
toplu sözleşme görüşmelerinde bulunmak
to bargain collectively Verb
toplu sözleşme görüşmesi
collective bargaining
toplu sözleşme kanunu
law of collective bargaining
toplu sözleşme müzakerelerine katılan
collective bargainer bargainor
toplu sözleşme müzakerelerinin amacı
bargaining chip
toplu sözleşme müzakeresi
collective negotiations
toplu sözleşme müzakeresi
collective barganing
toplu sözleşme müzakeresi komisyonu
collective commission
toplu sözleşme pazarlığı yapan
collective bargainer
toplu sözleşme temsilcisi
collective representative
toplu sözleşme uyuşmazlığı
collective dispute
toplu sözleşmelerde
better condition clause
toplu tabanca
revolver Noun
toplu talep
omnibus motion Noun, Law
toplu taşıma
bulk transport
toplu taşıma
mass transit
toplu taşıma
mass transportation
toplu taşıma
collective transport
toplu taşıma
public transportation
toplu taşımacılık
bulk transportation
toplu teklif
global offer
toplu tescil
shelf registration Noun, Banking
toplu teslimat
cooperative delivery
toplu teslimat sistemi
consolidated delivery system
toplu transfer
batch transfer Noun, Banking
toplu turist bagajları sigortası
tourists'baggage floater insurance Noun
toplu turist bagajları sigortası
(Br) tourists'baggage floater insurance Noun
toplu tutuklama
mass arrest Noun, Politics-Intl. Relations
toplu tutuklamalar
mass arrests Noun
toplu tutuklamalar
wholesale arrests
toplu vize
collective visa
toplu yok etme silahları
weapons of mass destruction Noun
toplu yükleme
consolidated shipment
toplu yükleme
collective shipment
toplu yükleme
composite shipment
(depo) toplu sigorta poliçesi
omnibus policy
bağımsız toplu sözleşme
site bargaining
bankadan toplu talep
run
bölge toplu sözleşmesi
area agreement
coşkun toplu koşuş
stampede
işkolu toplu sözleşmesi
industry-wide bargaining
işyeri toplu sözleşmesi
single-plant bargaining
motorlu araçlar toplu sigortası
fleet insurance Noun
ortak; toplu; kolektif
collective
serbest toplu sözleşme müzakeresi
free collective bargaining
şirket çapında toplu sözleşme
company-wide bargaining
taşıt araçları toplu sigortası
fleet policy Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Top şeklinde ... yuvarlağı bulunan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.