uneasy

  1. Adjective huzursuz, rahatsız, sıkıntılı.
    make someone uneasy: birinin huzurunu kaçırmak.
  2. Adjective endişeli, üzgün, kaygılı, tasalı, kuruntulu, vesveseli, kuşkulu.
    uneasy about the future: istikbalden
    endişeli.
    feel uneasy : endişe etmek, huzursuzluk duymak, kaygılanmak, tasalanmak, pirelenmek.
  3. Adjective huzur kaçırıcı, endişe verici, üzücü.
  4. Adjective mahcup, sıkılgan.
  5. Adjective beceriksiz, hoyrat, acemi.
  6. Adjective zoraki.
  7. Adjective zor, müşkül.
  8. Adjective kararsız, güvenilmez.
  9. Adverb (bkz: uneasily )
sağlığı hususunda endişeli olmak Verb
huzursuz olmak Verb
kaygılanmak Verb
huylanmak Verb
ağırlık basmak Verb
tedirginlik
huzursuzluk