untapped

  1. Adjective delinmemiş, boşaltma musluğu takılmamış (fıçı).
    an untapped keg.
  2. Adjective kullanılmamış, tüketilmemiş, dokunulmamış, bakir.
    untapped resources: henüz kullanılmamış/dokunulmamış
    kaynaklar.
    He has untapped depths of experience which our firm could use.
henüz el atılmamış kaynaklar Noun
henüz işlenmemiş piyasa