vest

  1. Noun, Textile Industry fanila
  2. Noun yelek.
  3. Noun kadın bluzu.
  4. Noun iç gömleği fanilâ.
  5. Verb giydirmek.
  6. Verb giyinmek, giymek.
  7. Verb .
    vest in/with: yetki/salâhiyet vermek/tevdi etmek.
    Congress is vested with the power to declare
    war. To vest authority in a new official.
  8. Verb (bir kimsenin/kurumun) denetimine/yönetimine tevdi etmek.
bomba yüklü yelek Noun
patlayıcı yüklü yelek Noun
tahlisiye yeleği
çelik yelek Military
intihar yeleği Noun, Politics-Intl. Relations
bir mahkemeye ölüm kalım davalarına bakma yetkisi vermek Verb
gayri menkul haklarını birine devretmek Verb
şimdiden gelecekteki bir tasarruf hakkını vermek Verb
hemen tasarruf hakkı vermek Verb
mahkemelerin yetkisinde olmak Verb
kanuni mirasçıya intikal etmek Verb
ömür boyu intifa hakkı vermek Verb
yelek cebi
büyücek bir bakkal dükkânı
malıni mülkünü birine devretmek Verb
malını mülkünü birine devretmek Verb
birine bir mülkü devretmek Verb
birine bir görev vermek Verb
birine miras bırakmak Verb
yetki vermek Verb
bir mülk üzerindeki hakları birine devretmek Verb
birine bir mülkün mülkiyet ve zilyetlik hakkını devretmek Verb